Birkaç gün önce eskilerden bir tanıdığım aradı. Heyecanlı bir şekilde “Sen Ulaşım A.Ş.’de Deniz isimli bir müdürü tanıyormusun? Diye sordu.
Ulaşım A.Ş.’de tanıdığım ve müdür konumunda olan tek kişinin Genel Müdür Av. Deniz Filiz olduğunu söyledim. O’nu da adliyeden olması hasebiyle tanıdığımı belirterek konunun ne olduğunu sorduğum zaman, mekanına takılan kamudan emekli saf bir kardeşimiz olduğunu belirterek “Birileri var. Devreye girmişler ve onu şoför olarak Ulaşım A.Ş.’ye işe başlatacakmış. Benim gördüğüm adamlar pek güven vermedi. Şimdi telefon geldi ve seni Deniz hanımın yanına götüreceğiz ve işe başlayacaksın dediler. Hem de makam şoförü olarak. Bu da hızla fırladı gitti” dedi.
Ben ise “Dur bakayım” diyerek Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü Av. Deniz Filiz’i aradım. Av.Deniz Filiz hanıma konuyu aktardım. Av. Deniz Filiz “Böyle bir şeyin söz konusu bile olmadığını belirterek Şoför alım olayımız yok. Üstelik işe alımlar olacaksa bu açık ve aleni bir şekilde önce kamu ilanı yayınlanır, ardından sınavlar yapılıyor. Şehir içi otobüs şoförü olmanın belli kuralları var. Benim makam şoförüne ihtiyacım yok, üstelik böyle bir olaydan da haberim yok. Söylediğin ismi hiç bilmiyorum. Söylediğin arkadaşı benim ismimi kullanarak dolandırıyor olabilirler mi?” dedi.
Biz başladık konuyla ilgili çalışmaya
Olayın sonucunu anlatayım.
İsmi bende mevcut arkadaş, Deniz Filiz’le görüşmeye çağrıldığını belirterek bir büroya götürülür. Buradaki kişiler Sayın Filiz’in yanına gitmeden önce ödeme yapması gerektiğini belirtirler. Bizim saf kalpli arkadaşımız, biraz da bana ulaşan arkadaşın telkinleriyle ilk defa uyanıklık yapar ve “Ben aracıya ücret ödeyecek kadar param olsa, neden emeklilikten sonra çalışayım” diyerek bürodan çıkar.
Demem o ki arkadaşlar, bu gibi kişiler son günlerde fazlaca türedi. Bu saf kalpli arkadaşımızın elinde emekli ikramiyesi vardı ve biraz onu düşünen insanlar olmasaydı şimdiye kadar o parasını kaptıracaktı. Biz uyarmamış olsaydık, işe gireceğim umuduyla elindeki ikramiyeden olacaktı. Verdiğini ispat edemez, soruşturma açılsa yıllar sürecek yargılamanın ardından 3-5 aylık cezayla kurtulacak. Ama bizim arkadaşın yılların birikimi uçup gidecekti.
Siz siz olun, “Seni belediyede, filanca kamu kurumunda işe koyacağız, ver 50 bin lira, ver 100 bin lira” diyenlere inanmayınız. Devlet dairesinde işe girmenin şartları belli arkadaşlar. Her dönem olmuştur bu gibi işler ama bu günlerde fazlaca duyuyorum. Lütfen cebinizdeki paraya sahip çıkın.
Ayrıca belediye başkanları, kamu kurumlarındaki müdürlerin isimleri her daim birileri tarafından çokça kullanılmıştır. Bunlara da inanmayınız. Adam benim yüzüme baka baka “Ben filan belediye başkanıyla kankayım. İsteğim anda istediğim şeyi yaptırırım” diyor. Yine bir başkası yüzüme baka baka “Filanca vekil ile dün akşam yemekteydik. (Teslime son günlerde ağır yazıyor, uyarın) dedi. Diyebiliyor.
Herkes biliyor ki benim bu konuda alerjim olduğunu. Sanki benim ödüm patlayacak milletvekili beni uyardı diye. Tam tersine daha fazla tepemin atacağını herkes bilir.
Çok iyi biliyorum ki, o milletvekilinin olaydan haberi bile yok. Böyle bir şey söylemesi söz konusu bile değil ama adam kendisini önemli hissetmek için gelmiş “Sayın vekil uyarın” dedi diyor.
Bilmiyor ki, aslında ona ne kadar zarar vereceğini.
Benden aldığı okkalı ve bol küfürlü cevaptan sonra bu sefer dönüyor, “Ya vekilimizin sana geleceğimden haberi yok. Kesinlikle böyle talimat vermedi de, konuşma arasında geçti. Yani ona benzer bir şey söyledi” diye
Eminim ki, üç gün sonra da gidip milletvekiline ya “Ben Teslime ile konuştum sayın vekilim. Bundan sonra kesinlikle sizi rahatsız edecek şeyler olmayacak” veya “Sayın vekilim bu Teslime size düşman. Sizden intikam alacağını söyledi, bak ona neler yapacağım” dedi diye sallıyordur.
Yapacak bir şey yok. Her dönem böyle Hasan’lar hep olmuştur ve her daim olacaktır. Benim tavsiyem kimin ismi kullanılarak bir şey söyleniyor veya vaat ediliyorsa, hiç çekinmeyin direk arayıp sorun kardeşim.
NOT: Dün ANET’e bağlı Serik et kombinasyonunda bir ton 800 kilo etin yok olduğu iddiasını dile getirerek “Kim yedi koca Tosun’u” diye sormuştuk. Yazımızda belirttiğimiz et kombinasyonu Antalya Büyükşehir Belediyesine ait ama sorumlusu ANET ve Mesut Kocagöz değilmiş.
1 ton 800 kiloluk, koca Tosun’un etinin ortada olmaması iddiasının sorumlusu ANET ve Mesut Kocagöz değilse, mutlaka bir sahip çıkan olur herhalde diye düşünüyorum.