İyi bir hafta geçirmenizi dileyerek bu haftanın ilk yazısına başlayalım.
Muratpaşa Belediyesinde neler oluyor diyelim ve belediyenin işçileri tarafından can hıraş bir şekilde mesaj yağmuruna tutulduğumu belirtmemde fayda vardır.
Olayı baştan alalım, kronolojik sıraya göre gidelim.
Uysal’ın yine tombala gibi aradan sıyrılıp çıktığı belediye başkan adaylığını kutlamak için tüm işçiler ilçe binasına çağrılır.
İşçilerin beklentisi maaşlarına yapılacak zam açıklamasıdır. Ancak Sayın Uysal yapar konuşmasını geçer seçim çalışmalarına.
Geçtiğimiz günlerde sendika filan bir araya gelir ve en fazla 22 bin lira civarında gibi bir rakam verebileceğini belirtir. Başkan ve aday Sayın Ümit Uysal birim müdürleriyle de toplantı yaparak iddiaya göre “Sizde elinizi taşın altına koyun. İşçilerinize bu durumu açıklayın. Elimizde bu kadar maaş ödeyecek kadar paramız yok” diyor.
Bunun üzerine Büyükşehir, Muhittin Böcek ile Konyaaltı Semih Esen başkanın yaptığı zam olayı aktarılınca, yine iddialara göre “Veren belediyelerin de sanki seçimi kazanacak da mı verecek. Verse de 1-2 aya kalmaz maaş ödeyemez” diyor.
(Neden iddia diyorum. Çünkü kulağımla duymadım. Ama en az 10 ayrı yerden aynı bilgi geldi. Bana gelen mesajların altında genel merkeze de yazdık diyorlardı)
Bunun üzerine özellikle fen işleri, temizlik işlerinin işçileri kendi aralarında ertesi sabah saat 05.00’da kontak kapatma ve işe çıkmama gibi bir eylem hazırlığı başladı.
Belediye yetkilileri de önlem olarak kamyonları filan Meydan Kavağı mahallesinde bir otoparka çekip, başına da iki güvenlik dikmişler.
KİMSEYİ KANDIRAMAZSINIZ, OLAYI ‘AK PARTİ ÖCÜÜÜÜ’ DİYE KORKUTUP BAŞKA YÖNE ÇEKMEYE GEREK YOK!
Bunu haber alan Muratpaşa Belediyesi yetkilileri işçilere bir mesaj gönderiyor ki, evlere şenlik. İşçilerini resmen tehdit ediyor. “Kıymetli çalışma arkadaşlarımız. Ne acıdır ki, bize bu ekonomik krizi yaşatanlar, Antalya’yı alma operasyonlarına şimdi de sizin alın terinizi alet etmeye çalışmaktadır. Ancak iş barışını bozmakta ısrar edenlerle geri dönüşü olmadan hukuki olarak yolumuzu ayrılacaktır”
Türçesi şudur, “Ben paraları başka yerlere harcadığım ve harcayacağım için size istediğiniz zamları veremedim. Az kalsın zam verecektik ama ekonomi kötü. Dolayısıyla bunun suçlusu Ak Parti. Sonracıma, işte efendim Antalya’yı da almak istiyorlaaa. Onlar bunu provoke ediyolaaa. Siz yazın sıcakta, kışın soğukta, yağmurda çalışın. Biz klimalı odalarımızda refah içinde yaşarken siz azıcık daha sürünüp fedakarlık yapıııın. Oyları bize veriiiiin. Ama, bakın yoksa Ak Parti öcüüüüüsü gelir ha!” diyor ve arkasından ekleme yapıyor, “Bana bakın, eylem yapmaya kalkarsanız; sizi işten atarım. Zaten kapıda bin kişi bekliyor. İşten atılırsanız ebenizin damını görürsünüz” diyor.
Benim anladığım budur.
Şimdi paralar nereye harcanıyor hep birlikte kısaca bir bakalım mı?
3 milyar civarında bütçesi olan Muratpaşa Belediyesinin kendi yaptığı 2024 yılı bütçesi
Memurlar : 295 milyon, 336 bin lira ödenecek. İşçilere bunun 5/1 olan 56 milyon 105 bin lira ödenecek. Bir yerlerde bir binalar filan kiralamışlar 33 milyon 503 bin lira buraya harcayacak. Akaryakıt 125 milyon, 520 bin lira, elektrik 94 milyon 271 bin lira, doğal gaz 31 bin 126 lira, su 3 milyon 505 bin lira, mahkeme harç bedeli 34 milyon 755 bin lira, bitüm alımları 116 milyon lira, metal ürün alımı, 14 milyon 640 bin lira, kereste alımı 11 milyon lira, inşaat malzemeleri 29 milyon 315 bin lira, hizmet alımları 69 milyon 017 bin lira. (Kimden ne hizmeti acaba? Zaten işçilerin çoğu hizmet alımı ile işe alınmışlar)
Buraya kadar eh işte normal mi harcamalar? Bana göre normal
Şimdi diğerlerine bir bakalım isterseniz.
İşçiye yıl boyunca 56 milyon civarında ödeme olacak değil mi?
Peki yarısından fazla olarak 30 milyon 200 bin lira görev yollukları diye ayırdıkları para nedir?
Ben söyleyeyim.
Başkan kendisi veya bürokratlar yurt dışına çıktıkları zaman ödenen paradır. Veya başka bir şehire gezmeye gittikleri (Veya kendilerini görevli yazdırdıkları) zaman belediyenin kasasından çıkan paradır bu.
İşçiye üç kuruş zam vermemek için her şeyi yapanlar tamı tamına 127 milyon 359 bin liralık yiyecek ve içecek alımlarına para ayırmış.
Bunun içinde ramazanda verilebilecek yardım kolilerinin yanı sıra, kuruluş amacı engelsiz bireylerin rahatlıkla oturup sosyalleşebileceği bir yer olarak hazırlanan adına da engelsiz kafe denilen, ama artık Muratpaşa Belediyesinin kodamanlarının kafa çektikleri, deniz karşısında sıcak şarap geceleri düzenledikleri bir yere dönüştürülen kafenin biraları, Başkan Uysal’ın elinin altında duran kuru yemiş ama illaki çam fıstığı ve masanın altında malum içeceklerde işte bu alımların içinde yer alıyor.
Bildiğim kadarıyla işçiler, memurlar çoğunluk herkes kendi cep telefonlarını kullanıyorlar.
Ama bir bakıyorsun telefon ve internet giderleri olarak 8 milyon 128 bin lira bütçeden ayrılmış. Posta ve telgraf gideri için bile tamı tamına 2 milyon 10 bin lira ayrılmış. (Her gün 10 yere telgraf çekiliyor galiba)
Kara taşıt alımları olarak 82 milyon 900 bin lira bütçeden pay ayrılmış. (Bu bana biraz az gibi geldi ne dersiniz?)
Hepsini geçtim de Falez A.Ş.’ye 1 milyar 170 bin 525 lira para ayırmak nasıl bir şey önce anlamadım. Muhtemelen bir çok işçi buradan işe alındığı için bu rakam bu kadar büyüktür diye tahmin ediyorum.
Diğer alımlar diye ortaya öyle bir şey yazmışlar ve 502 milyon 199 bin lira para ayrılmış.
Galiba bu diğer alımlar kalemindeki harcamaların içine mesela eş başkan Oya Kansu hanımefendi, Uysal’ın başkan adaylığı açıklanmasının hemen ardından (Ağanin pohinin üstüne poh olmaz) diyerek kendi makam odasına sadece kendisinin kullanabileceği bir tuvalet yaptırıyormuş. Onun gibi şeyler giriyor galiba.
Ma oya, senin oturma organın daha kıymetli diye mi özel tuvalet yaptırıyorsun?
Madem yaptırıyorsun, ben olsam saraylardaki gibi altın varaklı bir klozet yaptırırdım.
Turunç masa ile yaptığın toplantıda işçilere “Haklısınız aslında. Ben de geçinemiyorum” demişsin.
Aklıma merkez bankası başkanı Hafize Gaye Erkan’ın “Ev kiraları yüksek, ben de ailemin yanına taşındım” cümlesi geldi. Merkez bankası başkanı için çok mavra çevrildi o konuda
Ma Oya güldürme bizi ya!
Başkan yardımcısı olarak belediye başkanının aldığı maaşın yarısını alıyorsun.
Ev Muratpaşa Belediyesi lojmanı, altındaki araba Muratpaşa Belediyesinin kiralık arabası. Telefonu belediye ödüyor. Akaryakıt belediyeden, ilçe dışına çıktığın dakikada hesabına görevlendirme paraları çat yatıyor. Daha ne istiyorsun anlamadım kuzum ya!
Sadece sen mi?
Özel kalemin, korumaların hepsinin altında logosuz ve sivil belediye arabaları.
(Bu arabalar belediye başkanı için değil korumalar, özel kalem evlerine gelip gitsin diye verilen arabalardır)
Şimdi ev kirası verip, üstüne çocuk okutan işçiye 22 bin lira ile geçinin diyorsunuz öyle mi?
İnsanda azıcık vicdan olur ya!
Sayın Başkan Ümit Uysal, eş başkanınıza, sağ kolunuz düz işçi Murat Kaya’ya tanıdığınız imtiyazların hiç birisi şu işçilere yok, vermediniz. Onlar alıyor en az 70-80 binden aşağı olmayan maaşlar, işçiye 22 bin lirayı mı reva görüyorsunuz?
Demişsiniz ki, “İşçilerin çoğu Kepez’de oturuyor zaten. Bana oy bile kullanamayacaklar” diye.
Bir insan, bir gariban işçi bu kadar değersizleştirilemez. Bu kadar ötekileştirilip, hakir görülemez.
Yazıklar olsun, başka bir şey demiyorum.
NOT: Sayın Uysal İşçilere haber göndermiş, en fazla 7-8 gün içinde gerekli iyileştirme yapılacak diye. Güldüm. 7-8 gün sonra 20 Şubat olacak ve adaylığı kesinleşecek. O tarihten itibaren işçi artık derdine yansın. Kapıda hakikaten iş için bekleyen çok kişi var. Tam da seçim zamanı. Fırsat bu fırsat. Çıkar kendinden olmayanı işten, sana oy verecekleri işe al. Çok güzel taktik valla takdir ettim.