Eh hadi bu gün sizlere azıcık CHP Genel merkezli dedikodu vereyim.
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal biliyorsunuz Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığını açıkladı. Ancak gelinen noktada Muhittin Böcek ismini ezip geçemiyor.
Peşin peşin söyleyeyim de, sonra kavga etmeyelim. Kendim bizzat görmedim. Ben bana söyleyenlerin yalancısıyım.
Ümit Başkan, hukukçuluğunu konuşturarak bir çok dosya hazırlamış. Almış eline dosyasını genel merkezin yolunu tutmuş.
Dosyalarda neler var bilmiyorum.
Amacı “Büyükşehir olmayabilir; eyvallah ama ya bana Muratpaşa’yı yeniden verin, ya da beni genel merkezde genel başkan yardımcılığı gibi bir görevle görevlendirin” diye biliyorum.
(Yanlış biliyor olabilirim)
Ama gel gör ki, görüşecek olduğu genel başkanın başı kalabalık. Şehit cenazeleri, bildiriye imza atmamaları gibi nedenlerle yoğun. Bu nedenle partinin ikinci adamı olan Gökhan Zeybek adres olarak gösterilmiş.
Ama Zeybek’in de başı kalabalık, öyleydi, böyleydi derken yaklaşık 7 saat kapıda beklemiş.
EYY CHP Genel Merkezi, bir çok CHP’linin “Öz evlat” gördüğü, buradaki bazı partililerin neredeyse taptığı Antalya’nın kudretli bir başkanı 7 saate yakın bir süre kapıda bekletilir mi?
Bir Antalya’lı olarak bunu kabul etmemin mümkünatı yoktur.
Saat konusu biraz abartılı olabilir ama gerçekten bizim buradan dev gibi gördüğümüz, sözünün üstüne söz söylenmeyen başkanların genel merkezde kapıda bekletilmeleri bana göre biraz yakışık almamıştır.
NOT: Şoförler odası eski başkanı Niyazi Özçelik’in internetten korsan taksi uygulamasına karşı başlattığı hukuki mücadelesinin ardından bu işe öyle bir sarılanlar oldu ki, iş çığırından çıkmaya başladı.
Zaten işaret bekleyen ve yaptıkları işlerin hukuki boyutunu bilmeyen taksiciler uygulama üzerinden çağırdıkları hatır taşıyıcılarının anahtarını elinden gasp edip, hürriyetini kısıtlıyorlar. Aleni tehdit ediyorlar. Yetkili olmadan yaptıkları her hareket onlara dava olarak geri dönecektir. Nitekim, bunu yapanlar gözaltına alındılar.
Ayrıca iki taksi bir minibüsün önünü kesip polis çağırıyorlar. Adamın taşıma belgesi var.
Artık iş öyle bir hale geldi ki, arkadaşınızla arabada keyifli keyifli giderken birden bire etrafınızı taksiciler sarıp, sizi tehdit etmeye başlarlarsa hiç şaşırmayın.
Taksici esnafı bunun adına “Ekmeğimizle oynuyorlar” derseniz deyin, kimsenin seyahat özgürlüğünü, hürriyetini kısıtlayıp, tehdit edemezsiniz.
Bu iş çığırından çıkarsa, yarın bir taksici veya hatır taşıyıcısının ölümüyle sonuçlanabilir.
Taksici esnafı kardeşim lütfen sakin ve sükunetle, hakkınızı hukuki yollardan arayın
(Ha bu arada Niyazi Özçelik Ankara'ya gitti, mecliste fotoğraflar verdi. Mehmet Ali Alkan bunu görürse, soluğu Ankara'da alır demiştim. Aynen dediğim gibi olmuş ve yazıyı kaleme aldığım gün Mehmet Ali Başkan soluğu Ankara'da almış. Görüşmeleri hayırlara vesile olsun inşallah)