Dünkü CHP kulisinden devam edecek olursak eğer Ankara’da olağanüstü kurultay hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor.
Son olarak Sayın Özgür Özel’in İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i eleştirirken “Hiçbir şey yapamıyorsa; gitsin bir köşede avukatlık yapsın” sözleri üzerine 75 baro başkanı ortak bildiri yayınlamasına ve sosyal medyada hayli tepki geldi.
Kurultay için hem Kılıçdaroğlu ekibi, hem de Özgür Özel ekibi hazırlıklarını sürdürüyor.
Özel’in ekipleri durmadan tüm illerde yeni üye kaydı yapıyor. Bunun nedeni il ve ilçe kongreleri erkene çekilip, kurultay sürecini başlatırsa veya olağanüstü kurultay sırasında genel merkez delegelerinin değiştirmeye yönelik bir çalışma içindeler.
34 kurultay delegesi bulunan Antalya’da bu değişimden nasibini alacak gibi gözüküyor.
Bu arada oğlunun sağlık sorunlarının geride bırakan Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, genel merkezde yapılacak toplantı için bir gün önce gelmiş.
Ankara’lı meslektaşlarımın aktardığına göre bir gece önce Ankara basınında yer alan bazı köşe yazarları, bazı gazetelerin Ankara temsilcileri ve CHP’yi takip etmekle görevli muhabirlere içkili mükellef bir sofra hazırlanmış.
Başkan Ümit Uysal almış eline sazı, harika bir belediye başkanlığı yaptığını, katılımcı belediyecilik gibi şeyler söyleyip, lafı genel başkanlığına getirmiş.
Aynı istişare ve memleket meselelerinin konuşulduğu pahalı mekanlardaki yemek organizasyonunu İstanbul’daki gazetecilere de yapmış.
Arkadaşlar pahalı mekanlarda. kalabalık gazeteci gruplarına verilen bu yemeklerin maliyeti Başkan Uysal’ın aldığı maaşından daha yüksek.
O zaman nerden geliyor bu değirmenin suyu?
Elbette Muratpaşa Belediyesi kasasından.
Yani Muratpaşa’da yaşayanların vergilerinin girdiği kasadan Başkanlık özel kalem harcamalarından gidiyor.
İyi de vatandaş Ümit Uysal’ı Muratpaşa’ya Belediye başkanlığı yapması, halka hizmet etmesi için seçti.
Genel başkanlığa aday olup, Belediye kasasından piar çalışması yapması için, paraları har vurup, harman savursun diye seçmedi. Başkan bazen günlerce belediyeye uğramıyor bile.
Madem gönlünde “Genel Başkanlık” vardı ne diye Muratpaşa’da yeniden aday olabilmek için onca uğraştın.
Sayın Özel’e annesinin bile söylemediği övgüler sundun?
Burada en etik ve doğru davranış, madem genel başkan adayısın, bir zahmet İSTİFA ET’de çalışmalarını bir partili nefer olarak yap.
Başkan arada bir belediyeye uğruyor, çekimler yaptırıp yeniden genel başkanlık çalışması yapıyor.
“Pamuk prenses” mahlaslı, Seda Su isimli bir kadın dün sosyal medyada Muratpaşa Belediyesini ve Başkan Ümit Uysal’ı topa tuttu.
“4 senedir bana tek bir hizmet vermediniz. Karşımdaki parka afişler asan ve parkı köpek b..kuna boğan , kapımın önünde bana saldıran, maddi ve manevi bana zarar veren köpekleri ALMAYAN, kapıma Haydi polisi GÖNDEREN, kişisel verilerimi itçi, rantçı çetelere vererek kapımla YOLLAYAN Muratpaşa Belediyesi utanmadan tarafıma bir de ÇEVRE TEMİZLİK VERGİSİ ödemem için tebligat göndermiş” demiş,
Vatandaş devamında “Sayın Ümit Uysal karşımdaki parka kemik atanlardan, bozuk yemek artığı boca edenlerden çevre temizlik vergisi alıyor musunuz? Ne çevresi, ne temizliği? Av. Ümit Uysal sen bu parayı ham edecek ne hizmeti sundun bize? Anlat da dinleyelim” diyor.
Altındaki yorumları okumanız lazım.
Muratpaşa Halkı hizmet bekliyor ama başkan yeme-içme ve kendi kariyer planıyla ilgilendiğinden belediye yönetimini başkalarına bırakmış vaziyette.
Bunlar genel başkanlık adaylığı yolunda kendisi için doğru adımlar.
Ama belediye başkanlığından İSTİFA EDİP harcamaları kendi cebinden yapsın lütfen.
NOT: Briketçiler, nalburiyeciler ve hafriyatçılar oda başkanı Özgür Bucaklı’nın Azerbaycan’da düzenlenen bir toplantıda AESOB Başkanı ve TESK Genel Başkan V. Adlıhan Dere’ye yönelik eleştirel sözlerini sosyal medyadan okuyunca birilerinin Sayın Bucaklı’yı maşa niyetine kullanmaya başladığı çok açık görülebiliyordu.
Adlıhan Dere’yi yıpratmak için maşa niyetine kullanılan Bucaklı’nın eline yazmışlar bir şeyler , Bucaklı’nın Azerbaycan’a götürdüğü bir personel de toplantıya elinde cep telefonu ile gelmiş çekim yapıyor.
Her yanı fena halde tezgah kokuyor.
Görevlinin çekim yapmasına Adlıhan Dere izin vermeyince, bu sefer arkalarda oturan bir başkası çıkarmış cep telefonunu gizlice kayıt yapıyor.
Böyle bir hainliği en son Roma’da Brütüs yapmış, tarihe geçmişti.
Hafriyatçılar Odası Başkanı Bucaklı’nın Adlıhan Dere’ye eleştirdiği şeye bakar mısınız lütfen. Diyor ki, Bucaklı, “Pastacılar Odası Başkanı Kerim Üre’nin kızının düğününde benim yönetim kurulumdaki arkadaşlarla resim çektirip, sosyal medyada yayınladın. Benimle fotoğraf çektirmedin. Sen rantçıları tercih ettin” diyor.
Haydaaa, buyur burdan yak.
Bunu duyunca valla sesli güldüm.
Adam hem kendi yönetimini rantçı ilan ediyor, hem de çocuk gibi mızmızlanıyor.
Açık açık söyleyeyim, Özgür Bucaklı’nın eline o metni hazırlayıp vereni şıp diye çözdüm. Kullanılan kelimeler, söz dizini, çarpıcı cümleler, vurucu ithamlar.
Üstelik dikkat çekmemek için videoyu önce bir başkasına paslıyorlar, ona yayınlatıyorlar ki, kendileri ikinci aşamada devreye girip, sanki ilk yayınlayandan alıntı edip, haber yapmışlar gibi göstermek için.
Bu senaryo anca şizofren bir beyinin kurgusu olabilir ancak.