Siyaset tam gaz devam ediyor. Ankara'da parti genel merkezleri dolup taşıyor.
Yoğunluk genel olarak Ak Parti ile CHP genel merkezlerinde oluşmuş durumda. Bu iki partiyi İyi Parti ve MHP takip ediyor.
Diğer illeri bilmem, partilerdeki aday adaylığı başvuruları için alınan ücretler, parti genel merkezlerine Antalya'dan ciddi bir katkı sunacaklar. Her partinin adaylık fiyatları farklı farklı ama Antalya bütün olarak ortalama 5 milyon civarında para kazandıracak.
Ha burada Ak Parti ile CHP iyi para kazandırır ama Deva Partisi, İyi Parti daha az kazandırır onu bilemem. Ben Antalya'lı adayların cebinden çıkan ortak parayı söylüyorum.
Bu seçimde milletvekili adaylarının en az para harcayacağı seçim olacak gibi görünüyor.
Hem seçime 1 ay gibi kısa bir süre kaldığı için, hem seçim ortamı Ramazan ayına denk geldiği, hem de ülkenin üzerinde depremdi, seldi derken onca felaket varken cıstak cıstak müzikli, caf caflı-jan janlı bir seçim çalışması yapılması pek yakışık almayacağı için daha sakin ve sükunet içinde bir seçim geçirileceğini tahmin ediliyor.
Bu dönemdeki seçim çalışmaları daha çok sosyal medya, yazılı ve görsel medya üzerinden bir de toplantılar, toplu görüşmeler ile ulaşabildikleri kadar kadar çok vatandaşa ulaşmaya çalışmaktan başka bir çareleri yok.
Hemen her partiden tanıdığım bende hatırı olan bir çok insan aday adaylıklarını açıkladılar. Hepsi de bir birinden değerli, bu ülkeye faydalı olacağına inandığım isimler. Hepsine başarılar diliyorum.
Ama bir Antalyalı olarak tüm parti genel merkezlerindeki yetkili mercilerden tek bir ricam var. Eminim bir çok Antalyalı bana bu konuda katılacaktır.
Hangi parti olursa olsun, lütfen bizim önümüze ithal aday koymayın.
Bu ithal adayların kendi doğdukları memleketleri, kendilerini ait hissettikleri bir kent varsa lütfen oradan aday gösterilsin.
Kendi memleketinin insanının oy vermediği için kazanamayacağı düşünülen bu adaya biz niye oy verelim?
Antalyalıların oylarıyla meclise taşınan bu milletvekillerini bir daha yüzlerini kimse görmüyor.
Tüm partilerdeki milletvekili aday adayları, teşkilatları, örgütleri ithal milletvekili aday mevzusuna karşı dursunlar.
Antalya'ya Antalyalı ve kendisini Antalya'ya ait hisseden, bu kentin Ağustos sıcağında ensesini karartan, kırbaç gibi sulu rüzgarını yiyen aidiyet duygusu yüksek milletvekillerine ihtiyacımız var. Taşına, toprağına, suyuna en önemlisi insanına sahip çıkacak
Başımız sıkıştığında yanımızda olacak, Antalya için mücadele edecek insanlara ihtiyacımız var.
NOT: Akev Koleji yönetimi devlete kafa tutarak tüm uyarılara rağmen velilere okul ruhsatlarının iptal edildiğini, okulun kapandığını belirtmeden eğitime devam etmeye çalışıyorlar. Veliler ile devleti kafa kafaya tokuşturup, yönetim kendisi aradan sıyrılmak isteniyor. Antalya Valiliği, Milli Eğitim Müdürlüğü çocuklar mağdur olmasın diye uyarı üzerine uyarı yapıyorlar. Ama ne garip bir öğrenci velisi profili varsa bir türlü çocuklarının nakillerini başka okullara almamakta ısrar edenler var.
Okul Milli Eğitim Bakanlığı okul envanterinden düştü. Ama sistemi kapatırlarsa çocuklar nakil yapamayacaklar ve 1 yıl kaybedecekler. Kapalı ve ruhsatsız bir okul diploma vermesi imkansız, lise son sınıftakiler üniversite sınavına giremeyecekler diye Milli Eğitim İl Müdürlüğü "Milli Eğitim bakanlığı tarafından özel Akev Anaokulu, İlkokulu, Ortaokulu ve özel Akev Lisesinin kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı iptal edilmiştir. Velilerimiz tarafından öğrencilerimizin mağduriyet yaşamaması için öğrenci nakillerinin resmi/özel okullara yaptırmaları gerekmektedir. İlçe Milli Eğitim müdürlükleri tarafından gerekli tedbirler alınmıştır. Velilerimize ilanen duyurulur" diye ilan bile yayınladılar.
Antalya Valiliğine, Milli Eğitime kafa tutan Akev Koleji yöneticileri ise hala öğrenci velilerine "Eğitime devam ediyoruz" diyorlar ve gerçekten o binaya öğrenciler giriyor.
Bizim yerel basında zaten bu konuyla ilgili tek satır göremezsiniz! Görseniz de Akev Koleji yanlısı, Milli Eğitim Müdürlüğüne giydiren bir haber olur genellikle.
Başka bir devlet okulu olsaydı, şimdiye kıyameti kopartırlardı.
Gözü kör olsun ilan paralarının.
Tahmin ediyorum, önümüzdeki hafta Pazartesi günü devlet okulun kapısına polisi koyacak ve çocuklar içeri alınmayacak. Nakil yaptırmayan veliler için ise ikinci tedbir, ikamet ettikleri bölgelerdeki okullara öğrencileri dağıtmak olacaktır.
Bu arada bir kısmı devletin olan ve okul için vakıf kullanımına bırakılan arazinin tahsisinin iptali de gündemde.
Asıl direndikleri konu ruhsatları iptal edilince araziyi boşaltmak zorunda kalacakları için olduğunu tahmin ediyorum.
Tahsisin iptali, arazinin geri alınması, ruhsat, velilerin paralarını geri almak istemesi, eğitim kadrosunun ve personelin kıdem tazminatı gibi şeylerden adliyede epey dava konusu çıkacak gibi.