KENT KONSEYİ NEREDE?

Teslime Tosun

KÖŞEBAŞI

 

Kent konseyi başkanı nerde?

 

Dün Antalya Ticaret ve Sanayi Odasının "Antalya 4.0 Antalya geleceğini konuşuyor" başlığı altında Antalya'nın geleceği konuşuldu,.

 

Çalışmayı yapan profesörler ve konularında uzmanlar bize çalışmalarını anlattılar. Antalya'nın tanıtımından, tarımına kadar her şeyin dijitalleşmesi ve "Akıllı" kent uygulamasına geçilmesiyle ilgili hazırlıkları anlattılar. Kimisi Antalya'nın havasının yıllar içinde ne hale geldiğini, kimisi eğitimle ilgili, kimisi ise kentin imar ve yapılaşması, nüfus ile ilgili bölümleri aktardılar. Bu çalışmalarını ise bir kitap haline getirmişler.

 

Kitabı açtığım anda ilk anda yazıları okuyamadım. Önce gözlüksüz çift görüyorum zannettim. Gözlüğü taktım, yine aynı. Meğer kitap basılırken kayma yapması nedeniyle çift yazı çıktığı için okunması kötüydü. Hele ATSO Başkanı Davut Çetin'in basılan resmini görmeliydiniz. Davut Çetin'in fotoğrafına mı bakıyorum, yoksa gulyabaniye mi bakıyorum anlayamadım. Çünkü kayma nedeniyle neredeyse adamın iki ağzı, 4 gözü filan vardı.

Tamam, biraz abartıyor olabilirim ama benim elimdeki kitapta böyle basılmıştı. Yani özensiz. Yalapşap bir baskı. Çok merak ettim bu kitabın basımına ne kadar para verdiler. Az değil, adamın kafasına vursan mahkemede suç silahı olarak kabul edilir cinsinden. Kütük gibi.

 

Her neyse. Kitabı okumaya çalıştım, daha ilk sayfalarda ağır akademik dili nedeniyle pes edip kapattım. Toplantı sırasında gazeteciliği konusunda önünde eğileceğim Dursun Gündoğdu kitabın ağır akademik dili nedeniyle kitabı hazırlayanların yüzüne eleştirilerini sıraladı. Geçmişte özellikle bana ve Ahmet İstek arkadaşımıza yaptığı haksızlıklar, uyguladığı mobbingler nedeniyle bu günlerde selam vermeye bile değer görmediğim Dursun Gündoğdu için içimden "İşte benim aslan büro şefim" diye övünürken yakaladım kendimi. Yüzümdeki istemsiz gülümseme ile insan yaşlandıkça çabuk affetmeye meyilli diye düşündüm.

 

Konuşmaların bir yerinde kitapta vurgusu yapılan tüm bu çalışma ile ortaya konulan tespitlerin, kentin dijitalleşmesiyle ilgili olarak bir liderin olması gerektiği tartışılıyordu. Bu lider, Vali mi?, Belediye başkanı mı? yoksa bir kurum mu? diye sorgulanıyordu.

 

Tüm bu konuların ortak akıl ve katılım ile çözümlenmesi için 90'lı yıllarda Kent konseyi kurulmuştu. Peki Kent Konseyi burada neden yoktu?

İşte o andan itibaren Kent Konseyi düştü aklıma. ATSO elini taşın altına koymuş, tüm bu sorunların tespiti ve çözümü için heyet oluşturmuş, çalışma grupları oluşturmuş, parayı bastırmış ve Antalya'nın geleceğini konuşuyor ama tüm bunları yapması gereken kurum ve başkanı ise ortada yok.

 

Son sayfalarda katılımcıların isimleri alfabetik sıraya doğru gidiyor. Hepsini tek tek okudum. Her kurum ve kuruluşlardan mutlaka katılımcılar var, Allah sizi inandırsın simitçi mıstık galeri bile var ama Kent Konseyi ve başkanı Sema Nur Kurt yok. Tövbe, bir kişi adını kent konseyi olarak yazdırmış. Buradan anlıyoruz ki, Kent konseyi ve Sema Nur Kurt'a davet gitmiş. Yani haberi var.

Bildiğim kadarıyla yıllardır Kent Konseyi Başkanlığını Sema Nur Kurt yapıyor. Bir gazeteci sorarsa bazen bir açıklama yapma lütfunda bulunuyor. Gerisi yok!

Bu memlekette dağlarını taş ocağı, mermer ocağı diye deliyorlar. Tarihi sit alanlarına otel yapmaya kalkıyorlar, denizini kirletiyorlar, çevresini mahvediyorlar, çehresini değiştiriyorlar birileri ayaklanıyor, Baro dahil oluyor, mimarlar odası dava açacağız diye çabalıyor ama taştan ses geliyor Sema Nur Kurt'tan ses seda yok.

 

Falezlerin üzerinde Atatürk Parkının ortasında denize nazır ofis kendisine tahsisli. Belediyeden personel temizliğini yapıyor, sekreteryasını yapıyor. Allah bilir Belediyeden altına makam aracı da verilmiştir. Gallavi bir de maaş alıyordur. Tüm bunları sormak için kent konseyini aradım. "Belki öğleden sonra uğrar" dediler. Verdikleri numarayı çevirdim, karşımda mekanik bir ses "Aradığınız numara şu anda görüşme kabul etmiyor" dedi.

İnternet sayfasından baktım, en son 2017 yılında rapor hazırlamışlar. O kadar!

Geri dönüş yaparsa ne kadar maaş alıyor, makam arabasını kim verdi, personelin maaşını kim ödüyor ve siz ne iş yaparsınız sorularını ardı ardına sorup, cevaplarını buradan yazarız.

 

Kent Konseyi nedir?

Kentin ve kentlilerin gelişimini ortaklık içinde planlamak,
Kenti 21. yüzyıla taşıyacak yapısal değişime hazırlamak,
Kentin öncelikli sorunlarını ele almak,
Yerel yönetimlere ve karar alma süreçlerine halkın katılımını sağlamak,
Kentin kalkınma/gelişim ve eylem planlarının hayata geçirilmesini sağlamak,
Yerel demokrasinin gelişim ve yerleşimine katkıda bulunmak,
Sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir kent yaratmak amacı ile kurulmuştur.

• Başlıca faaliyet alanlarını ;
Kent yönetimine ilişikin politikaların oluşumuna katkı sağlamak,
Kent yönetimine ilişkin kararların oluşumuna katılmak,
Yerel Gündem 21 çalışmalarını yürütmek ;
• bu çerçevede;
Katılımcı, demokratik yerel yönetim geleneğini oluşturma; kentlilik bilinç ve kültürünü geliştirme,
Sürdürürülebilir kentler kavramını benimsetme; kentin ekonomik, sosyal, kültürel yapısını geliştirme,
Çevre uyumlu kalkınma, çevre dostu ürünlerin üretimini ve tüketimini özendirme,
Kent kaynaklarının adil bölüşümünü, yerinde ve etkin kullanımını, kentlilerin katılımı ile sağlamak,
Yaşlıların, kadınların ve çocukların daha iyi korunmalarını sağlayacak sistemleri kurmak,
Tüketici haklarını ve tüketici bilincini geliştirmek, oluşturmaktadır.