Evet değerli okuyucularımız, dün İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Er’in görevine son verilerek yerine Akdeniz Üniversitesinden Emre Çalışkan atandı. Sayın Çalışkan’a yeni görevinde başarılar diliyorum.
Antalya Haberal.com’da haber olarak 5 bölge müdürünün alınacağına dair bir haber yayınlandı. Aradan tam 5 gün sonra 3 bölge müdürün görevden alındığı evrakları ellerine ulaştı. Geriye İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Er ile Ticaret İl Müdürü Halil Özşahan kaldı.
18 Ocak tarihinde ise “Ankara” yazılarımın birisinde ise Hüseyin Er’in görevden alınma yazısının geldiği, yerine ise Akdeniz Üniversitesi’nden Emre Çalışkan’ın atandığını yazdım. Elbette görev değişim işlemi gecikince birileri bu yazımın altına yorum yazarak veya çeşitli yollarla bana ulaşarak “Hani ne oldiiiiii? Müdür kaldiii” diyerek benimle kafa buldular.
Müsaade ederseniz, bu gibi yorum yapan arkadaşlara buradan cevap vereyim. “Şimdi ne oldiii?”
Bu arada Allah’dan Sayın Er’i 1 defa ziyaret edip, hayırlı olsun diledim ve bir bardak çayını içtim. İlk suçlandığım Hüseyin Er’e vefasızlık yapmam oldu. Yapmayın, etmeyin sevgili arkadaşlar, ben ikram edilen 1 bardak çayını içtim, asıl vefasızlığı siz yaptınız. Hiç birinize sıkıntı vermeyen, müdürlük binasında görevli herkesi hallaç pamuğuna döndürmeyen müdür beyi her halükarda zor duruma sokmaya çalışan, çalışmayarak, görevinizi layıkıyla yerine getirmeyerek Hüseyin Er’i başarısız müdür pozisyonuna getiren sizlerdiniz. Şimdi dönüp bana mı laf ediyorsunuz. İkram edilen 1 bardak çayı içtim diye, ömür boyu kulu-kölesi mi olacaktım.
Neyse,
18 Ocak tarihli yazımda da belirttiğim gibi bilgilerim güvenli ve kaynaklarım sağlamdı. Hiçbir şey söylemedim.
Elbette 18 Ocak ile 2 Şubat tarihleri arasında ne olduğunu sizlere açıklamam gerekiyor.
Hüseyin Er’in görevden alınmasıyla ilgili herhangi bir sıkıntı yoktu. Ama benim yazıyı erken yazmam nedeniyle, yerine görevlendirilen Emre Çalışkan’ın ismi ifşa oldu ve yine bazı klik’ler devreye girerek gönlündeki aslanı il müdürü yapmak için çalışma başlattılar. Kimisi Sayın Çalışkan’ın idarecilikle ilgili yeterli donanıma ve deneyime sahip olmadığını veya başka siyasi gerekçeler gösterilerek müdür olması engellenmeye çalışıldı.
Geçen hafta Milli Eğitim Bakanı Antalya’daydı. Elbette bunu fırsata çevirmek isteyen klikler yeniden harekete geçtiler ve hemen bakan beyin kaldığı otele koştular. Bakan bey ise “Burada iki gün dinlenmek istiyorum. Hiçbir şekilde rahatsız edilmek istemiyorum” diyerek tüm görüşmelere kapısını kapattı.
Ankara’ya döner dönmez ise zaten imzalanmış evrakları hiç bekletmeden Antalya’ya gönderdi. Ve dün İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Hüseyin Er, Kaş İlçesinde iken görevden alındığını duydu.
Şimdi gelelim görevden alınacağını yazdığım Ticaret İl Müdürü Halil Özşahan’a. Sayın Özşahan, bir dizi başka görüşmeleri bahane ederek, görevinden alınmasını önlemek üzere dün Ankara’da turluyordu.
Halil Özşahan, Ankara’ya gitmişken Kooperatifçilik Genel Müdürü Sayın Necmettin Erkan beyefendiye selamlarımı iletin lütfen. Size benden büyük bir tüyo. Seçime iki yıldan az kaldı. Çaktırmadan, “Sizi Kırşehir’den milletvekili ve hatta bakan olarak görmek istiyoruz efendim” deyin. Kesin size destek olacaktır.
Bu arada yeni başlayan il müdürleri dahil, Antalya’da görev yapan diğer bölge müdürlerine kısaca bilgi vereyim. Size tavsiyem yaz aylarına kadar durumlarınızı, çalışmalarınızı hızlandırın. Vatandaşların şikayetlerini dinleyin ve sorunları anında çözün. Dinleyin ve çözüm odaklı olun ki, siyasetçilere özellikle Ak Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş’a kadar uzanmasın. İl Başkanı İbrahim Ethem Taş’ın nezaketine ve yumuşak üslubuna aldanmayın. Aramız çok iyi diye düşünmeyin, çalışmayanın, çözüm odaklı olmayanın gözünün yaşına bakmayacağından emin olabilirsiniz.
Bildiğim kadarıyla iki-üç bölge müdürü ile ilgili de çalışma var.
İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, Cumhurbaşkanının özel önem verdiği, gıyabında “Kıymetlimiz” veya “Erenlerden” diye konuştuğu bir isim. Bunu da bir çok bakan süreç içinde öğrendi zaten.
Böylece tüm il müdürlerimize de bilgi vermiş oldum. Bu konuda bana teşekkür etmenize gerek yok.
NOT 1: Sayın Emre Çalışkan beyefendiye yeni görevinde başarılar diliyorum. Alanya İlçe MEM’e özel bir sayfa açmasını tavsiye ederim. Alanya’dan bana gelen şikayetleri birbirine ulasam, buradan İstanbul’a yol olur.
Dün gece geç saatlerde İbrahim Sevimlier isimli bir müdür, Whatsap grubu kurarak diğer il müdürlerinin telefon numaralarını buraya eklemiş ve tüm okul müdürlerine “Hüseyin Er’i bıraktığımız gibi kalabalık olarak Alanya’ya getirelim. Sabah saat 10.00’da Alanya öğretmenevinde konvoy oluşturacağız. Kendimize 1’rer gün izin yazalım” diye yazılar yazarak okul müdürlerine talimat veriyor.
Kendisini ilçe milli eğitim müdürü zannediyor galiba. Konvoya katılmayacak okul müdürlerini böylece fişlemiş gibi oluyorlar. Kim Hüseyin Er’in yanında, kim değil gibi. Bu yazıdan anlaşılacağı üzere çok da etik olmayan bir şekilde kendilerine 1 gün izin yazdırmaya zorlamak ne demek?
Sayın Çalışkan, kendilerine izin yazmayan ve konvoy oluşturmaya gitmeyen okul müdürlerine sıkıntı olursa bu sizin sorumluğunuzdadır. Sonra bu olay bir görev değişimidir. Bu işi şova dönüştürmek bir okul müdürünün vazifesi midir?
Ha bu arada, gelen bilgilere göre bu çağrıya Sayın Hüseyin Er'in eşi de dahil 9 kişi icabet etmiş. Şu anda okul müdürlerini telefonla arayarak, sözlü baskı kurup konvoya çağırıyorlarmış. Kolay gelsin beyler. Hayırlı yolculuklar. Aman dikkat edin yollarda, bu gün malum fırtına var Antalya'da
NOT2: Klik veya asıl Türkçe adıyla bölek, (İngilizce: Clique) sosyal bilimlerde; bir grup içerisinde, gruptaki diğer kişilere göre daha düzenli ve sık şekilde çıkarları doğrultusunda birbirleriyle iletişim halinde olan gruplara verilen isimdir.