KÖŞEBAŞI
KORKUYORUM!
Bir süreden bu yana Milli eğitim'le ilgili yazılarım nedeniyle beni seven dostlarım, arkadaşlarım benim adıma büyük korku yaşıyorlar. Ne acı! Olduğu gibi gerçeklere sadık kalmaya çalışarak yazdığım için başıma bir iş gelecek diye benim adıma üzülüyor sevenlerim. Sırf bu yüzden gerçekleri yazmaya çalıştığım için benim adıma korkan arkadaşlarım adına çok üzüldüm. Onların beni koruma refleksi ile koruma içgüdüsü ile benim adıma korkmaları beni çok üzdü.
Çok ciddi uyarılar da aldım. "Sana kumpas kurabilirler, seni gözaltına aldırabilirler, aklına bile gelmeyecek yerlerden sana saldırılar olacaktır. Savcılık, emniyet, polis, valilik bir çok kurum ve kuruluşları bunun içine katarak benim adıma korkan arkadaşlarımdan çok özür diliyorum. Sizleri böyle bir konu nedeniyle üzdüğüm için, benim adıma korktuğunuz için.
Ben hayatımı domates satarak kazanmadım. (Ama gazeteciliği bırakıp, çiftçiliğe başladım. Karpuz ekip 25 bin lira kazanacağım derken, 50 bin lira borçlandığım doğrudur) Benim işim yazmak! Bu nedenle "Neden yazdın?" diye soran kardeşliklerime sorarım. Neden yazmayayım?
Ama "Korkmuyor musun?" diye soran beni sevenlere cevap veriyorum. Korkuyorum. Hem de iliklerime kadar korkuyorum. Karşımda öyle böyle değil, oldukça güçlü bir yapı var. Günlerdir insanlar, eğitim camiasındakiler bir umut olarak gördükleri bana yazılı belgeler, bilgiler yağdırıyorlar. Ne yapayım? "Korktuğum için yazamıyorum" diyebilir miyim? Bana belge getirenlerin çoğunluğunun tedirginliğini, korkusunu gözlerinden okurken, kamerasız yerlerde buluşmaya çalışanları, bilgi ve belgeleri bana verdiğinin izini ortadan kaldırmaya çalışanların çabalarını gördükçe, koca koca adamların tedirginliklerini kendi adlarına, çoluk çocuklarının başına bir şey gelmesinden korkanların yanında ben korkmuyorum desem ne olur. Korkuyorum arkadaşlar.
Mesnetsiz iddialardan, karakollardan, adliyedeki dosyalardan, maliyeden, sgk'dan, tarım il müdürlüğünden, valilikten, DSİ genel müdürlüğünden, sağlık İl Müdürlüğünden ve hatta hatta Türk Standartları enstitüsünden bile her şeyden korkuyorum. Ama yapacak bir şey yok. Korkuyla yaşanmaz. En azından ben yaşayamam. Benim kafam alengirli kumpas olaylarına basmaz. Tenhada Allah'ın çok, insanın az olduğu yerde kıstırıp dövün beni. Yerim dayağımı otururum. Korkmam! Ama iftiradan çok korkarım. Bana gelen bilgilere göre hazırlanan kumpas bu.
Kumpası hazırlayanlara bir çift sözüm var. Yazdıklarımın doğru olduğunu sizde biliyorsunuz. Buna yalan diyemiyorsunuz. Ancak beni bertaraf etmek için harcadığınız eforu, lütfen ama lütfen birlikte yol yürüdüğünüz arkadaşlarınızı doğru yola çevirmek için harcayınız. İşin cılkı çıkmadan bu eforu harcamış olsaydınız mensubu olduğunu kurum ve kuruluşların bu şekilde kamuoyunda rezil olmasına engel olurdunuz.
Bana isteğiniz şekilde gelin. Ancak iftira atarken, aldığınız dini eğitimi yeniden size hatırlatmama gerek yok. Ben dümdüz bir insanım. Hasbelkader tek başına ayakta durmaya çalışan birisiyim. Arka kapılarda, karanlık köşelerde bana karşı hazırlıklarınız kulağıma geliyor. Yapmayın!
Bunlar beni yıldırmaz, aksine bilenirim. Sizden değil, yapılacak iftiralarınızdan korkuyorum!