Lara sahillerinde plaj işletmeciliği yapan ve ABB'nin kiracılarını temsilen, DİDO Beach'in işletmecisi Hasan Topaloğlu bölgede yaşadıkları sorunlarını Lider Gazetesinde dile getirdi. Devamında konuyla ilgili olarak o bölgedeki sorunlar için çözüm üretilmesi gerektiğini yazdım.
Oradaki sorunların basına yansımasının ardından Ak Parti Muratpaşa İlçe Başkanı Sayın Osman Ülker, ilçe yönetimindeki arkadaşlarıyla birlikte Lara bölgesinde bir çalışma yapmışlar. Tek tek işletmeciler ile görüşmüşler, sahilde güneşlenen insanlarla, yetkililer ile görüşüp Lara bölgesinin sorunlarını ve en önemlisi burasıdır bana göre "Çözüm" önerilerini de bir rapor haline getirmişler.
Sayın Ak Parti İlçe Başkanı Osman Ülker'in hazırladığı Lara'daki "Sorunlar ve çözümler" raporunu bildiğim kadarıyla kamuoyu ve ilgili belediyeler ile paylaşacak.
Raporu şöyle bir inceledim, Osman Ülker kardeşimiz, adeta Lara'nın tomografisini çekmiş. Meğer bilmediğimiz ne kadar çok ayrıntılı sorunlar varmış o bölgede.
Mesela bazı taksicilerin işletmecilerden ekstra 'Komisiyon' adı altında para istediklerini, eğer işletmeler bu komisyonu vermez ise aracına binen müşteriye o işletmeyi kötüleyerek, başka bir beach gitmeye ikna etmeye çalışması, hazırlanan rapora girdi.
Lara bölgesine giden yolun aydınlatılması için ilgili kurumdan talep edilmesi, güvenliği için özellikle yaz aylarında bölge karakolundan iki ekibin dönüşümlü olarak görevlendirilmesi, gece bekçilerinin bölgede ring atması gibi önerileri var.
Ulaşım için ise halk otobüslerinin depolama alanı olarak kullanılan eski Lara Karakolunun bulunduğu bölgeden kaldırılarak, TRT Kampı yakınlarında bir yerde depolama alanının oluşturulmasıyla kendiliğinden bu sorunun çözüleceği belirtilmiş.
Ben kısa kısa yazdım ama çok önemli konu başlıklarını ve en önemlisi çözümlerini alt alta sıralamışlar. Bence kamuoyuna açıklandıktan sonra mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
İşte ben bu siyaset tarzını seviyorum. Sırf rakip parti diye körü körüne muhalefet etmek yerine Ak Parti Muratpaşa İlçe Başkanı Osman Ülker'in yaptığı gibi kimseyi suçlamadan, yaftalamadan, üst perdeden kavga etmeden, önce sorunları tespit edip, arkasından çözüm önerisini sunmak. Ardından vatandaşa "Bize işin başına geçme yetkisi verirseniz, biz daha iyisini yapacağız" demek.
İşte bu yıkıcı değil, yapıcı bir siyaset tarzıdır.
İsim vermeyeceğim, bazen bir ilçe başkanının basın açıklamaları geliyor. Vallahi sadece en son paragrafına bakıyorum. Beyefendi iki sayfa basın açıklaması yapıyor, 1.5 sayfası sadece iktidar partisine, onların yetkililerine verip veriştirmek. Yaptığı yazılı basın açıklaması misal kendi ilçesindeki bir okulla ilgili. Ama beyefendi bir başlıyor basın açıklamasına Türkiye gündeminde olan (Örneğin) Giresun'da maden firmalarına, şehrin tamamını kapsayacak maden arama ruhsat verilmesi olayından giriyor, bu arada iktidardaki kişiler, kurumlar nasibini alıyor. Emperyalist güçlerden devam ediyor karşı tarafı destekleyenlerin zihniyetini sorgulayıp, "Halkı kandırıyorlar" bölümüne geçiyor. En son artık Antalya'daki ve ilçesindeki konuya giriş yapabiliyor.
Bu nedenle son bölümünü okuyorum hep.
Bazen içimden, "Aga, ters psikoloji diye bir şey var. Ben de dahil hepimiz her gün kandırıyor ve ya kandırılıyoruz. Bunu biliyoruz ama konuşmuyoruz. Örnek vereyim, "Seni kandırmışlar" dedikleri zaman kendimi çok kötü hissediyorum. Sanki, "Salak lan bu. Allah'ın safını kandırmışlar. Yok bebeğim, senin hiç bir suçun yok. Sen cahilsin, eğitimsiz ve safsın, onlar senden daha çok akıllı ve seni bu nedenle kandırdılar. Müsaade et, az biraz da ben kandırayım" diyormuş gibi geliyor bana.
Psikolojik olarak kendisinin saf, cahil ve salak olmadığını ve kandırılmadığını bilinçaltı ispatlamak için kandıranın haklı çıkmasını, kazanmasını ister. Yani "Bak saf değilmişiz hemşerim. On binlerce kişi de benim gibi saf değildir her halde. Desteklediğimiz parti kazandı" diyebilmek için.
Her insan zeki olduğunun söylenmesi hoşuna gider. Bu nedenle "Seni kandırmışlar" yerine "Yanlış bilgi vermişler" cümlesini tercih ederim.
Neyse, çok uzattık. Yazının konusu nereden nereye geldi.
Keyifli okumalar dilerim efendim.