Gecikmelide olsa yeniden merhaba. Dün kendimi çok kötü hissettim. Böyle grip gibi ama değil gibi. Burnum tıkalı, kafam kazan gibi. Sizin anlayacağınız aşı biraz çarptı galiba. Bilemiyorum.
Aslında bu gün de biraz nane-mollayım ama yine de yazmak istedim.
Bu gün söz verdiğim gibi Kemal Çelik ve Çetin Osman Budak'ı yazdıktan sonra geri kalan tüm vekilleri tek yazıda birleştirip topluca yazacağım ve milletvekili performans yazılarını sonlandıracağım.
Bunun nedeni ne biliyor musunuz? Okuyucu sayısı düşmesi! Evet evet, doğru okudunuz. Milletvekillerinin ne yaptıklarıyla ilgili halkımız hiç bir şey duymak istemiyorlar. Ben yazarken bile hevesle yazmıyorum, millet okurken mi hoşuna gidecek.
Yani millet, vekillerinden çoktan vaz geçmişler.
Neyse biz konumuza dönelim.
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ KEMAL ÇELİK
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, İçişleri Bakanı olduğu dönem olan 90'lı yıllarda Susurluk olayları patladıktan sonra elinden tutup, kapıları kırarak Emniyet Genel Müdürü yaptığı isim olan Kemal Çelik beyefendi, sonrasında DYP'den milletvekili oldu. Döndü Antalya'ya MHP'den Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Sonra karşımıza Ak Parti'den milletvekili olarak çıktı.
Tüm partilerin tüzüklerini kesin ezbere biliyordur.
Hiç soru önergesi vermemiş. 25 kanun teklifine imza atmış. Ama bunlardan sadece 1 tanesinin ilk imzacısı olmuş. 11 defa kürsüde milletvekillerine hitap etmiş.
Çok da önemli bir konuşması yok zaten.
İyi bir gözlemciyimdir. Sizi bilmem ama ben Sayın Kemal Çelik'e baktıkça üzerinde hep bir tedirginlik, durduğu yerde emanet duruyor gibi, sanki her an kendisine bir şey olacakmış gibi tanımlayamadığım bir ruh hali gözlemliyorum.
Allah sonunu hayreylesin
------------------------
CHP MİLLETVEKİLİ ÇETİN OSMAN BUDAK
Sayın Çetin Osman Budak'ı Antalya kamuoyu tarafından çok iyi bilinen bir işadamı ve siyasetçi.
Bu güne kadar 11 kanun teklifi vermiş, 24 defa milletvekillerine hitap etmiş; 99 defa da soru önergesi hazırlamış.
Çalışıyor sayın vekil, çalışıyor.
Ben Sayın Budak'ın siyaset tarzını ilk olarak, ATSO Seçimlerinde tanıdım. Rakibi olan Gültekin Gencer'i ekarte edebilmek için pek de etik denilemeyecek seçim çalışmalarını, Hasan Subaşı Caddesinde bir gazete ofisinde yaptığı görüşmeleri ve karşılıklı vin-vin sürecini duymuştuk. Ama bizzat şahit olduklarım da buna eklendi.
Sayın Budak'ın sol cenah içinde hangi kitleye hitap ettiğini hep merak etmişimdir. Kendisini İngiltere'deki Lordlar Kamarasında gördüğünü düşündüğüm için bunu yazıyorum.
Lordlar kamarasında yaşayınca, tabanda vatandaşların, veya prekarya'ların ne çektiğinden habersiz gibi geliyor bana.
Kolaylıklar diliyorum kendisine
NOT: Prekerya ne demek: İngiliz Profesör Guy Sdanding'in ortaya attığı bir tanımdır. Güvencesiz işlerde çalışan veya yarı zamanlı çalışan, Her an işsiz kalma korkusunu kabullenmiş sınıfsız, yarı kölelik gibi çalışanları anlatmak için kullanılmış bir terim