MİLLİ EĞİTİM-2

Teslime Tosun

Köşebaşı

Milli Eğitim-2

İki günlük bir aradan sonra Milli Eğitim dosyamıza kaldığımız yerdem devam ediyoruz. Milli Eğitim-1 köşemizde Antalya Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan'la ilgili bazı ilgili iddiaları sıralamıştık. Sonunda ise cevap vermek isterlerse sayfalarımızı kendilerine açacağımızı bildirmiştik.

Taştan, duvardan ses geldi ama Milli Eğitim Müdürü Arslan'dan ses gelmedi. Demek ki söyleyecek bir şeyi yokmuş veya bizi dikkate almamış!

Ancak bazıları ciddiye almış ve yorumlarını sıralamışlar. Köşe yazısının altına gelen yorumların bazılarını yayınladım. Bazılarını ise küfür içerdiği için yazmadım.

Sayın Yüksel Arslan'la aynı yolda olan Hak-Yol veya Eğitim-Bir-Sen'cilerden olduğunu tahmin ettiğim birisinin yorumuna çok şaşırdığımı bilmenizi isterim. Rotary Klubü tarafından siparişle bu yazının yazdırıldığı iddiası vardı ki, buna nasıl güleceğimi bilemedim.

Sevgili eğitim camiasının değerli neferleri bula bula bahane olarak bunu mu buldunuz? Velev ki Rotary klubü sipariş verdi ve ben yazdım. Sizce eğitim olarak Antalya'nın çöküşümü daha vahim, yoksa sipariş yazı mı?

Yapmayın yahu!

İstesem bile Rotary klubünün kapısından beni içeri sokmazlar.

Neyse biz konumuza kaldığımız yerden devam edelim.

Hayme Ana okulunu çoğu kimse bilmez. Ben anlatayım size orada olanları. Fetö/PDY'nin hain darbe girişiminden sonra bir çok okula el konuldu biliyorsunuz. Pınarbaşı Mahallesindeki okulda bunların arasındaydı. 2016-2017 eğitim öğretim yılında Milli Eğitim bakanlığı tarafından Türkiye genelinde Fen ve Sosyal Bilimler Projesi uygulanan 44 proje okulundan birisi yapıldı.

Vizyonu ise "Değerlerine sahip çıkan, güzel ahlaklı, başarılı nesiller, kültürel mirası değerlendirebilen, yanan hayatı yorumlayabilen, problemlere çözüm üretebilen, kendi ayakları üzerinde duran bireyler yetiştirmek" olarak belirledi.

Antalya'nın en iyi öğretmenleri buraya çekildi. Ve bu okula sınavla öğrenci alımı yapıldı. Yukardaki vizyona uygun birde müdür atandı. Sonra ne oldu?

Kendisini siyasetçi tanrılarından birisi olarak gören Hak-yol grubundan siyasetçi kızını bu okula vermek istedi. Kızının puanı çok düşüktü. O'nun önünde yedekte bekleyen bir çok çocuk vardı. Siyasetçiler aradı, müdür kabul etmedi. İlçe milli Eğitim müdürü aradı kabul etmedi. "Ben diğer çocukların velilerine ne derim, çocukların yüzüne nasıl bakarım" dedi. Sonunda İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan devreye girdi. Arslan gibi kükredi ve "Eğer o çocuk o okula alınmaz ise, müdürün istifasını alın" dedi. Müdür bunu duyunca hiç düşünmeden istifa dilekçesini imzalayıp, sessizce İlçe Milli Eğitim Müdürünün odasından çıktı. Siyasetçinin kızı okula kayıt yaptırıldı.

Sonra mı? Sonra kıyamet koptu! Tüm okulun velileri kazan kaldırdı. O okuldaki velilerin çoğu Ak Parti'dendi. Parti devreye girdi, peki Yüksel Arslan bunun üzerine ne söylemiştir sizce?

Bana gelen bilgilere göre "Suç ilçe milli eğitim müdüründe. Ben söyledim ama hemen istifası alınır mı canım?" demiş. Bu söylenti milli eğitim camiasında acayip dolanıyor.

Şimdi Hayme Ana okulu ne mi oldu?. İnternetteki sayfalarına bakın isterseniz. Okulun başarı bilgilerinin verildiğinin altında: Doğalgazla ısınma. Dart şampiyonasında 2.lik!

Müdürün istifasına yol açan siyasetçi bile pişman. Hayme ana okulu öğrenci bulabilmek için puan düşürmeye başladı. İşte sayın İl Müdürünün bir eseri daha.

DÜELLOYA GİDEN MÜDÜR?

Hani geçtiğimiz günlerde haber sayfalarına düşen bir haber vardı. Gazi Mustafa Kemal Ortaokulu müdürü ile müdür yardımcısı WhatsApp grubunda tartışıp düello için çorbacıda birbirlerine girmişlerdi ya.

Bana gelen bilgilere göre okul müdürü alkollü. Müdür ile müdür yardımcısı görevden el çektirildiler. Sonra Müdür Eğitim-Bir-Sen'li olduğu için sahilde daha güzel bir okula müdür yardımcısı olarak atandı.

Tabi o okuldaki öğretmenler ve veliler kazan kaldırdı. "Bu alkollü saldırgan adamı istemiyoruz" diye. Birkaç hafta zamana yaymak istediler. Ancak tepkilerin ardı arkası kesilmeyince mecbur kalıp, müdürlük unvanını geri alıp öğretmen olarak ataması yapılmaya.

Tabi bu gazetelere "O müdürün, müdürlüğü elinden alınıp öğretmen olarak ataması yapıldı" denildi ya. Sessiz sedasız bu öğretim yılını bitirip, seneye müdür olarak yeniden ataması yapılırsa hiç şaşırmayın.

Bu da sayın İl milli Eğitim Müdürümüz Yüksel Arslan'ın büyük başarılarından birisidir.

Ah unutuyordum. Bir önceki yazımda Antalya'nın 14.'cü olduğunu yazmıştım. Meğer benim elimdeki belgede 14. sırada gözükse de meğer Türkiye eğitim ortalamasında Antalya maalesef 40.sıraya gerilediği bildirildi. Maalesef diyorum. Çünkü bir avuç eğitimci bu konu nedeniyle uykuları kaçıyor. Öğrencileri motive edebilmek ve 40. sıranın altına düşmemek için kişisel çaba sarfediyorlar.

Sayın İl Müdürümüz Yüksel Arslan'ın Antalya'nın 40. sıraya düşmesindeki kişisel payı nedeniyle bir kez daha tebrik ediyor ve saygılarımı sunuyorum.

NOT: MİLLİ EĞİTİM-3 YAZIMIZ BİR SONRAKİ GÜN