KÖŞEBAŞI
MİLLİ EĞİTİM-6
Bir süreden bu yana Milli Eğitim ile ilgili yazılar yazıyorum. Bu süreç içerisinde internet haber sayfamı hackerler tarafından saldırı oldu. Ne hikmetse sadece Milli Eğitim 4 ve 5 numaralı yazılarıma erişim sağlanamadı. Güvenlik duvarımız biraz zayıfmış, bana biraz tuzluya mal oldu ama güvenlik duvarını şimdi biraz daha sağlamlaştırdık.
(Arkadaşlar o yazılara kızdıysanız, hackere o kadar para vermeyin, söyleyin kaldıralım yazıları. Şunun şurasında din kardeşiyiz yani)
Neyse biz yeni yazımıza bakalım.
Bir önceki yazımızda Konyaaltı İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Yakup Hoplar ile ilgili bilgileri sizlere aktaracağımı söylemiştim.
İşte başlıyoruz!
Bir okurumuzun bize gönderdiği soru aynen şöyleydi
"Cumhurbaşkanı ve hükümetin hassasiyetle üzerinde durduğu FETÖ terör örgütünün Tescilli bir derneği olan ve 15 Temmuz sonrası KHK' lerle kapatılan HAMLE-DER’in 2009-2012 yılları arasında yürüttüğü sözde eğitim faaliyetlerine yüz binlerce liralık usulsüz ödemeler yaptığı iddia edilen dönemin Antalya İl Milli Eğitim Şube müdürü olan Yakup Hoplar, Konyaaltı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atanması yapılmıştı"
"2006-2008 yılları arasında Korkuteli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğündeki bazı işlemlerinden dolayı hakkında başlatılan soruşturmalardan kurtulmak amacıyla bir alt görev olan halk eğitim merkezine müdürlük istediği, bu görevi süresince de FETÖ terör örgütünün derneği olan HAMLE-DER ile kanuna aykırı protokoller imzalayarak kurs/ders ücreti adı altında yüz binlerce liralık kaynak aktardığı, Aksiyon Dergisi Ankara Eski temsilcisi İdris Gürsoy ile yakın ilişkilerde bulunduğu iddialarına rağmen Hoplar, Önce Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atanmış, bilinmeyen bir sebeple bu iptal edilmişti. Israrla Konyaaltı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atanan Yakup Hoplar'ın Antalya’da kimler tarafından korunup kollandığı, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının Sor.No: 2015/62554 Sayılı kovuşturmalarının kimlere uzandığı ve bu kovuşturmanın akıbetinin ne olduğu merak konusu olmaya devam ediyor." demiş.
Valla bende merak ettim Yakup hocam, ne oldu o soruşturmanın sonucu? Aklandıysanız, aklandığınızı yazmak boynumun borcudur.
Yine okuyucularımdan gelen bilgiye göre "İlçedeki okulların kantin gelirlerinin %10 her ilçe milli eğitimin hesabına aktarılır. Ve ordan ilçe deki komisyon kararı ile ihtiyacı olan öncelikli olarak maddi sıkıntısı olan okullara en fazla 10,000 tl ya da 8000 tl olarak dağıtılır. 1 defa aldı mı 2. Defa kolay kolay verilmez. Ama ne hikmetse Konyaaltı ilçemizde Ayten Çağıran okulumuza ( yeni okul olmasına rağmen ) ilçe okul aile birliği tarafından 20.000 tl para çıkarılıyor. Bilin bakalım bu para nerde kullanılıyor . Yakacak için mi fakir öğrencilere yardım için mi?…… tabi ki hayır..yine ilçe müdürümüz Yakup Hoplar'ın oğluna ait mühendislik firması adına okula fatura kesiliyor ve ödeme yapılıyor. Bundan daha büyük bir ayıp olur mu? Ve ilçe müdürü bir çok okul müdürüne oğlunu gönderip bu tip işler için destek istiyor ya da yumuşak yumuşak yaptırıyor….
Evrak için
https://evraksorgu.meb.gov.tr adresinden sayı 40354974-840-E.4011104( sayı son 7 rakam ) kodu 3fa1-3597-3777-88a0-8066
diğeri 40354974-165,01-E,1710119 (sayı son 7 rakam) kodu 69d3-de15-3058-b097-b82f evrakları indirip kontrol edebilirsiniz" demiş okuyucumuz.
BENİM YORUMUM
Bu olayda yasadışı bir konu yok bence. Yakup Hoplar'ın oğlu mühendistir. Elbette nafakasını kazanmak için çalışacak ve iş yapacak. Bu olayda en ufak yolsuzluk, usulsüzlük yoktur. Bir baba olarak elbette oğluna para kazandırmak için destek vermek isteyecektir. Herkesin evladı var. Hepimiz elimizde imkanımız çerçevesinde çocuklarımız için aynısını yaparız. Sadece ortada etik bir konu var. Başkasının bakış açısını bilmem ama hem etik olmamış, hem de şık kaçmamış Yakup beyin yaptığı. O kadar.
Bir başka okuyucumuz, "Konyaaltı halk eğitim merkezinde haziran temmuz ağustos aylarında 2 tane memur olmasına rağmen hiçbir iş yokken Yakup Hopların tanıdığı biri memur olarak işe alındı halk eğitim Yaklaşık 15 bin TL zarara uğratıldığı benim itirazım sonucu görevlendirmeye son verildi" diyor.
Aynı okuyucumuz, "Konyaaltı Halk Eğitim Merkezi'nin Normal şartlarda doktoralı Konyaaaltı Halk Eğitim Merkezi müdür yardımcılarından bir bayan olacaktı Yakup Hoplar bunun yerine oturduğu makam koltuklarını evine götüren Mukaddes Birşen atadı. Norm fazlası öğretmen Yasemin Binici isimli öğretmen 4 yıl boyunca derslere girmezken, bir çok ilçede ücretli öğretmenler derse giriyordu. Bir ilde norm fazlası öğretmen varken, ücretli öğretmen derse giremez. Kaş ilçesinde beden eğitimi öğretmeni sınıf öğretmeni olarak derse giriyor. Düşünün devlet nasıl zarara uğratılıyor. 400 puanla 25 yıllık öğretmen dururken, şimdi aynı öğretmeni 60 puan ile bir okula müdür yardımcısı olarak atadılar." demiş.
Ben değil, sizin mesai arkadaşlarınız soruyor bu soruları. Ne dersiniz sayın Yakup Hoplar hocam bunlara?
SİZİ UNUTTUM ZANNETMEYİN SAYIN ÇOBAN
Sayın Eğitim-Bir-Sen Antalya Şube Başkanı ve Memur-Sen Başkanı Mustafa Çoban bey sizi es geçerim, unuturum zannetmeyin.
Sizin de Eğitim-Bir-Sen seçimlerinde yönetim kurulu arkadaşlarınızla birlikte çektirip sosyal medyaya koyduğunuz fotoğraf geldi geçenlerde bana. "Kefen misali beyaz gömleklerimizi giydik, yeni kutlu bir yola. Rabbim utandırmasın" diye.
Mustafa bey, kefen niye giyilir? Karşı grubunuz kendi arkadaşlarınız değil miydi? Hangi kutlu savaşa giriyordunuz da kefeninizi giydiniz acaba?
Bu arada yine sizin meslektaşlarınızdan sorular geldi. Benden rica ediyorlar; "Biz soruyoruz cevap alamıyoruz. Bir de siz sorar mısınız?" dediler. Bende "Bana da cevap vermiyor ama hatırınız kalmasın, elbette sorarım" dedim. Bana bu soruları gönderen kişiler sizin en yakınınızdaki mesai arkadaşlarınız.
Aynen size bende aktarıyorum o soruları.
- Gecen yıl bir kadınla kaldığı otel fatura konusu gündeme geldiğinde "sarı öküzü vermeyiz" diye bir duygusal ortam oluştu.. Bu duygusallıkta tâbi ki teşkilata ve başkana sahip çıkıldı. Çok onurlu bir davranıştı. Peki madem sahte, gerçek dışı, iftira olan bu olayda niye savcılığa ve ilgili makamlara dava açılmadı. Açıldıysa bizi de bilgilendirirse seviniriz. (Sadece sahte sosyal medya hesabı olarak bir müracaat var . O da başkan tarafından değil tabiki). Hep birlikte gidilip basın açıklaması ile birlikte onurlu bir şekilde, mücadeleci bir şekilde sendika kültürüne uyacak sendikacılığın geleneklerine göre mücadele edilmedi.. Niye? Fatura sahte diyelim o zaman koskoca 5 yıldızlı 2 oteli mi suçlamış oluyorsunuz? Bu daha ağır bir ifade çünki her evrak arşivlerinde uzun süre saklanır unutmayın. ıslak imzalılar dâhil.. Şuna inanabiliyor musunuz . Geçen sene yok size sahte fatura dendi. Bu sene gerçek ama başkan kalmamış, başkası kalmış. Bu kadar basit mi? Üyelere neden düzgün bir cevap verilmiyor?
2- Sendikanın yeri alınırken 3. Şahıslar olaya dahil oldu mu? 1.080.000 olan yeri aylar sonra 1760.000 tl ye niye aldık? Şunu derlerse KDV hariçti? Peki sahibinden com sitesinin arşivinde ilan numarası dahi varken ( o zaman ki fiyatı belli) sizi nereye kadar daha idare etmeyi düşünüyor?
3 - Sayın sendika başkanımız arada kantin faturaları alıp, gider gösterdiğine dair iddialar var. Bu faturalar nerelerde kullanıldı? R.G isimli bir meslek lisesi kantincisi ve eşi başka bir İHO' nun kantincisinden faturalar ne anlam ifade ediyor? Söyle açayım konuyu. Sendika başkanımızın kantinci R.G ile piyasada hızlı para kazanma yöntemlerini denedikleri( bir çok sektör ;) konusunda ciddi iddialar var doğru mudur? Bir başkan sendikasına ayıracağı vakti niye başka kurumlarda ya da illerde iş takip etmek için kullanır?
4- Muratpaşa da bir meslek lisesinde 3 üyeniz ( müdür , müdür yardımcısı ve öğretmen) arasında gerçekleşen bir sıkıntı da 2 üyenizin aleyhine 1 üyenizin lehine müfettişe ifade verdiniz mi? Sendika başkanını ilgilendirmeyen bir iftira da 2 üyenize iftira atılan bir konuda " ..... hanımın anlattıklarında haklılık payı olduğuna kanaat getirdim " dediniz mi? Bu mudur sendikacılık üyeleriniz arasında sıkıntıları çözmeniz gereken ağır bir iftira durumunda sizde bilmediğiniz bir konuda evli insanları zan altında bıraktınız mı? Ki mahkeme müdür ve müdür yardımcısını haklı bulmuş... nasıl bir başkanlıktır bu? ..üyelerini birbirine düşürecek ya da birbirlerine değişecek...
5- 5 yıldır başkanlık yapan Mustafa Çoban ne zaman hangi konuda yanınızda oldu şöyle bir check edin. Basınız sıkıştığında yanınızda oldu mu? Her seferinde tamam deyip hallederiz deyip son anda bir bahane ile taleplerimizin çoğunu gerçekleştirmedi? Kaç defa geldi ilçenize şöyle bir bakın.. kaç defa?. Kaç defa yanınızda dimdik durdu. Kazansanız da kaybetseniz de hep sizinle miydi? Size söyledikleri her zaman tutarsız mı? ....Çok düşünün çok...herkes her şeyi görüyor ve biliyor ve unutmayın aynı zamanda konuşuyor.
6- Hak etmediği halde fazladan sınav görevi alıp müfettiş raporu ile geri iadesi istenen ilçe başkanı ve il yönetim kurulu üyen ile ilgili ne düşünüyorsun? Aynı zamanda açtıkları davayı kaybetmişler.
7. Ve en ağır soru bu. Fetö'nün bir zamanlar yaptığı sahte sosyal medya hesabı açıp saldırma yöntemini benimseyip ilçe müdürüne saldıran, ilçe yönetim kurulu üyen hakkında ne yaptın? Hala koruyor musun? Disipline sevk ettin mi? Sonuçta savcılık delil bulmuş dava açmış.. Yoksa korumak zorunda mısın? Bilemeyiz tabi ki..
Sayın Çoban şunu biliyorum siz susuyorsunuz ama eğitim camiası bunları okuyor...ve herkes neyin ne olduğunu biliyor. Sadece sizi izliyorlar..." diye sıraladıkları sorunun altına böyle bitirmişler.
Bu sorulardan 4.nolu sorunun cevabı bende. Müfettiş raporunda ifade veren Sayın Çoban'ın söylediklerini ben size aktarayım. İkisi de evli olan taraflar hakkındaki dedikodularla ilgili olarak müfettişe verdiği ifadesindeki yorum aynen şöyle "Sonuç olarak .. . hanımın haklılık payı olduğuna kanaat getirdim" diyor. İfade metni elimde, isteyene gönderebilirim.
Şimdi ben sorayım sahi sizin Eğitim-Bir-Sen'de neler oluyor öyle sayın Çoban?
ÇOK RAHATSIZLAR
İktidar partisinin şahin kanadından edindiğim izlenime göre hem Milli Eğitim Müdüründen, hem de Eğitim-Bir-Sen'in başkanın yaptıklarından veya yapmadıklarının tamamı hakkında bilgileri var ve çok rahatsızlar. Delege seçimi, il kongresi sonunda buraya neşter vuracaklar.