Bu gün hafta sonu eğlence zamanımız ama Milli Eğitim daha ağır bastı.
Biliyorsunuz ki, öğretmenin peşine, cep telefonu kamerasıyla düşen şımarık veliler ile ilgili yazım üzerine Milli Eğitim’le ilgili yoğun bir bilgi akışı başladı.
Milli eğitim sahasında çalışan öğretmenler aptal değil. Her şeyin gayet iyi farkındalar. Ancak işleri bu olmadığı ve sadece eğitimle ilgilenmek istedikleri için bazı şeyleri görmezden geliyorlar. Ama bazen öyle olaylar yaşanıyor ki, artık bir yerde insanların sabırları kalmıyor.
Mesela bir iddia geldi bana, dinledikçe “Allah Allah” dedim
Döşemealtı ilçemizde bulunan gözde okullarımızdan Yusuf Ziya Öner Fen Lisesinde ilginç olaylar gelişmiş. Garip bir durum. Okulun sınırları içinde bulunan lojmanlar var. Bu lojmanlarda idareciler veya hakkı bulunan öğretmenler kalıyor. İddia o ki, lojmanların elektrik faturalarını 200 liraya sabitlemişler. Lojmanda kalan idareciler, okul muhasebesine her ay 200 lira elektrik faturası ödüyorlar.
Pandemi nedeniyle okullar kapalı biliyorsunuz. Bu nedenle Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığında bir memur, faturaların ödemesi sırasında yüksek gelen bu okulun elektrık faturalarını görünce şaşırıyor ve durumu araştırmaya başlıyor.
Lojmanda kalan idarecilerin kullandığı elektrik faturası olduğu öğrenilince “Bu nedir ya hu, ayrı saat takmaları gerekiyor. Okuldan hat çekilmişse bu suçtur” diyor. Galiba lojmanda oturmayan okul müdürü de bu işin üzerine gidince görevden uzaklaştırılmış ama nasıl uzaklaştırılmış o konuyla ilgili bilgi gelmedi. (Ki eğer lojmanda kalıyor olsaydı bu işin üzerine gitmezdi diye düşünüyorum)
Eşi il müdürlüğünde şube müdürü olan, müdür yardımcısı herhalde mutlu olduğunu saklama gereği hissetmiyordur.
Aslında bunda ne gariplik var demeyin. Eğer süzme saat kullanıyorlarsa yasak. Eğer kullanmıyor, okuldan hat çekildi ise daha vahim.
Normal vatandaş her ay bin lira civarında elektrik faturası öderken, 200 liraya endekslenmiş elektrik faturası çok cazip. Ama 3 ay da tatilde bu parayı ödüyorlar demeyin. Okulların tatil olması ve öğretmenlerin 3 ay gibi bir tatili söz konusu değil. Okullar kapalı bile olsa, yaz boyunca idareciler okuldalar ve onlar da herkes gibi bir ay izin yapabiliyorlar.
Gerçi bu günlerde Milli Eğitim Müdürlüğü koridorlarında bu gibi olaylar değil ama Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi genel sekteri iken Akdeniz Üniversitesine geçiş yapan, daha sonra boşta bekletilen Emre Çalışkan ve ya Kayseri eski İl Milli Eğitim Müdürü Celalettin Ekinci'nin il müdürü olacağı kulaktan kulağa fısıldanıyor.
Buna gerekçe olarak Hüseyin Er’in Antalya’lı olması ve Milli Eğitim Bakanının “Kendi illerinde milli eğitim müdürlüğü yapmalarını istemiyorum” şeklindeki açıklamalarına dayanıyorlar. Yine bu iddialara göre Hüseyin Er’in üniversite istediği ve bu isteğinin kısa sürede yerine getirileceği bekleniyormuş.
Haydi bakalım ne olacak.