Bir parkın kenarında, bir sokağın başında ya da kaldırım kenarında beliriveren kentin en çirkin yapıları elektrik trafoları, Antalya’da Muratpaşa Belediyesi’nce birer sanat eserine dönüştürülüyor. Resim sanatını sokağa taşıyan ressamlar Sinan Demir ve Mehmet Karusu için trafo duvarları tuval olurken iki ressam beraber çalışarak ilçede 50’nin üzerinde trafoyu birer tabloya dönüştürdü.
Aynı zamanda ‘Çoban Ressam’ olarak da tanınan 33 yaşındaki Demir, Antalya'nın Korkuteli ilçesinde doğdu. Beydağları'nın eteklerinde çobanlık yaparken resimler yapmaya başladı. O tutku yıllar içinde daha da büyüdü ve Demir, renklerini yanına alarak kente geldi. Antalya'da ressam Celil Kemalov atölyesinde resim çalışmalarını sürdüren Demir, ulusal ve uluslararası birçok ödülün de sahibi oldu.
Resimlerinde sürrealizme yönelen ve çalışmalarında çoban, yayla ve Yörük kültürünü yeniden yorumlayan ressam, yaklaşık 5 yıl önce Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın cesaretlendirmesiyle Mehmet Karasu’yla birlikte tuvalden kentin en çirkin yapıları trafo duvarlarına geçti.
59 yaşındaki Karasu ise resimle çocuk yaşlarda ilgilenmeye başladı. Resim, Karasu için uzun yıllar amatör bir uğraş olarak kalırken 2012’de geldiği Antalya’da Muratpaşa Belediyesi’nin resim ve heykel kurslarına katıldı. Karasu, aldığı kursların da ardından Demir’le Muratpaşa Belediyesi için trafo binalarına birbirinden farklı resimler yapmaya başladı.
Bugüne kadar 50’ye yakın trafoyu birer sanat eserine dönüştüren ikili, son çalışmalarını Meltem Mahallesi’nde gerçekleştirdi. Demir ve Karasu, Türk şiirinin büyük ismi Nazım Hikmet’i doğumunun 118’inci yılında, Kuvayi Milliye Destanı’nda Büyük Taarruz günü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anlattığı dizelerini trafoya yazarak andı. Destanın “Sarışın bir kurda benziyordu/ Ve gözleri çakmak çakmaktı…” dizelerinin yer aldığı bölümü trafoya yazan ressamlar, Gazi’yi Kocatepe’de tasvir eden bir resimde trafoya yaptı.