O İŞ ÖYLE DEĞİL!
Dün Lider Gazetesinden İbrahim Okumamış ağabey çok güzel bir yazı kaleme almış. Kalemine sağlık.
İbrahim Okumamış, milli eğitim konusuyla ilgili aslında çok eski ve tecrübeli bir gazetecidir. Özellikle eski il milli eğitim müdürü rahmetli Süleyman Akyüz döneminde Milli eğitim camiasından çok güzel haberlere imza atmış bir isimdir.
Okumamış ağabey, kendisine verilen bilgiler ve elde ettiği dökümanlarla bir yazı kaleme almıştır. Ama bazı noktalar eksikti, Tüm sevimsizliğim ve kendimi beğenmişliğimle 'Onları da ben tamamlayayım bari' dedim
Sayın İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Er için, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in Antalya'ya gelişi de bir fırtınayla oldu, gidişi de bir fırtınayla oldu.
Öncelikle bakan Mahmut Özer'in Antalya'ya 300 milyon ödenek tahsis ettiğini övünerek anlatılmış. Eyvallah! Peki aynı bakan Diyarbakır için 550 milyon tahsis ettiğinden haberimiz var değil mi? (Sakın ola, illerin ihtiyacına göre o paralar tahsis ediliyor" demeyin.
Bu yıl için Antalya'daki okulların güçlendirilmesi, yeni okullar ve bir çok okulun ihtiyaçları için bu yıl Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğüne yaklaşık 130 milyon lira gönderilmiş ve ve bu ödeneğin sadece 30 milyonunu harcamışlar.
Yani 100 milyon kasada ama okulların ihtiyaçları için okul müdürleri parasızlıktan kıvranıyorlar.
Bakan Özer, eğitim-öğretim yılı başlamış ve kasada 100 milyona yakın para bekliyor, okullar için harcanmamış. Elbette bakan bey bunu duyunca küplere binmiş. İlçeleri için 50-60 bin ödenek koparmaya çalışan ilçe başkanlarına "Beyler, il müdürü daha elindeki 100 milyonu kasada tutuyor. Gönderilen o para okulların ihtiyaçlarının giderilmesi, gerekli yerlere okul yaptırılması ve çeşitli harcamalar içindir. İl müdürü elindeki parayı harcamamış, gelmiş siz benden 50 bin lira para istiyorsunuz. Yıl sonuna kadar o para okulların ihtiyacı için harcanmaz ise, geri çekilecek bundan haberiniz var mı?" diyor.
"Bu arada özellikle Tuğba Vural Çokal, Kemal Çelik gibi vekillerle birlikte Ak Parti İlçe başkanları bölgeleri için öyle bir bastırdılar ki bakana Kepez'e 4, Konyaaltı'na 1 Kumluca'ya 1, Serik ve Alanya'ya 1 olmak üzere 12 okul yapılma sözünü aldılar.
Peki hem de Milli Eğitim'den sorumlu Atay Uslu vekilim ne istedi biliyor musunuz? Kaş'ın turizm için en önemli kalesi olan Kalkan ilçesinde, tam böyle rant gelebilecek en güzel yerinde bulunan burada yaşayan halkın çocuklarının gittiği okulun kapatılarak, öğrencilerden alınarak Kaş Belediyesine tahsis edilmesini istedi.
İyi mi?
Kaş belediyesi de buna karşılık başka bir yerde okul yapacakmış. Mış mış da mış, mış!
Sayın vekilimize bak, daha önce Kaş'da turizm anlamında ara eleman yetiştiren Turizm Uygulama Okuluna tahsisli, çocukların hem uygulamalı olarak staj yaptığı hem de halkın ucuz bir şekilde faydalanırken ellerinden alınan, Akçagerme Eğitim Plajının, Kaş Belediyesine protokol ile devredilmesi unutulmadan, birde okulu kapattıracak.
İl müdürümüz elde edilenleri övünerek anlatıyor ama okullarda (Bunun içinde öğretmen, servisçi, temizlik elemanı gibi) çalışanların aşılılık oranından da bahsetseymiş keşke.
Daha çok şey var ama bu günlük bu kadar yeterli.
NOT 1: Dün yazdığım Sedat Peker hayranı Milli Eğitim Müdürlüğü resmi hesaplarından Retwet edilmesini kaleme almıştım. Herkes resmi sosyal medya hesabına girerek "Hani yok. hani yok böyle bir şey" diyerek beni boşa çıkarmaya çalıştı. Eyvallah ama o retwet'in silinebileceği hiç aklınıza gelmedi mi? Başka bir yönden bakacak olursanız, o retwet'in ekran görüntüsü olmadan ben bunu yazar mıyım?
NOT:2 Bir okurum sormuş "Neden sürekli Reis Sedat Peker" diye yazıyorsun diye. Açıklayayım efendim. Adam mahkemeye gidip, isminin başına resmi olarak "Reis" ismini ekletti. İsmiyle hitap ediyorum. O kadar! Ama bundan rahatsız olduysanız sadece Sedat Peker diye yazayım.