Ne iş yaparsa yapsın bir insan en iyisi yapanı, yapmaya çalışanına büyük saygı duyar ve acayip hoşuma gider.
Hep eleştiriyoruz, biraz da yapılan işleri takdir edelim. Eleştiriyoruz dedim, bir ara enikleyen kedilere kırmızı kurdela takmaları nedeniyle dilime fena halde dolanmıştı Konyaaltı Belediye Başkanı Sayın Semih Esen. Bir ara da Sayın Esen’in sosyal medyadan yayınladığı günlük aktivitelerine takmıştım. “Sayın Esen bilmem kimi ağırladı, bilmem kimi uğurladı, filancayı karşıladı” diye epey kafa bulmuştum. Bir ara Liman Kavşağındaki Telekom binasının otele çevrilmesi nedeniyle önündeki yeşil alan üzerinde çiçekler dikilmiş harika bir peyzaj olan küme halindeki toprak bir gecede kaybolması nedeniyle, “Bari Muhittin Böcek’in yaptıklarına sahip çıksaydınız” diye çıkışmıştım.
Ancak Sayın Esen efendiliğini hiç bozmadan çalışmalarına devam etti. Biz gazetecilerin tuzağına düşmedi. Hatta popülist söylemlere bile prim vermedi.
Sonunda Konyaaltı’nda yaşayanların çoğunluğu gibi aynı bölgenin sakini olarak kalbimizi kazandı.
Geçtiğimiz günlerde duydum ki, “İkinci Yüzyıl Derneği” tarafından ‘Yerel Yönetimler Proje Ödülleri’ töreninde Konyaaltı Belediyesi’nin ‘HayatPark’ ve ‘Doğa Dostu Yakıt Briket’ projeleri ödüle layık görüldüğünü öğrendim.
Hemen “Aha yine yazı konusu çıktı” deyip, ellerimi oğuşturarak klavyenin başına çöktüm.
Biliyorsunuz ortalıkta keş paralar karşılığında ödül veren dernek çok. 7 Kişilik yönetimi aile bireylerinden oluşan dernek başkanları toptan ucuza yaptırdıkları plaketleri para karşılığında Anadolu’da bir çok irili ufaklı belediye başkanlarına, siyasete girmek isteyen orta hallice heveslilere dağıtıyorlar.
Olmadı bazı piar veya reklam şirketleri köklü ve prestijli yarışmaları taklit ederek, jürisiz, mürüsiz ödül törenleri düzenliyorlar. Belediye başkanları güzel hatun kişilerin ellerinden ödül almanın, kırmızı halıda yürümenin, neon ışıklarının altında gülücük atarak ödül almanın ayrı ayrı bedellerini ödüyorlardı.
İşte bunlardan birisidir diyerek daldım “İkinci Yüzyıl Derneği”nin interternet sayfasına. Bir yandan da “Allah Allah, Semih Esen böyle para tuzaklarına düşecek adam değildi ama ekibinden birileri mi ayarladı acaba?” diyorum kendi kendime.
Derneğin internet sayfasına girdim ve “Biz kimiz” bölümünde şöyle bir ibareyi okudum. “Esasen 100. yılı yaşayıp 101. yıl ile endişe eşiğinin aşılacağını ilk dile getiren lider merhum Başbakan Bülent Ecevit olmuştur. Ardından MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, sonra da Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Tayyip Erdoğan da aynı noktaya vurgu yapmışlardır. Bu da 100. Yılın bir devlet ve toplum politikası, hedefi olarak 81 milyon tarafından benimsenmesine yol açmıştır.
Metin Işık’ın başkanlığında kurulan derneğimiz bu yönde tüm inançlara ve inançsızlığa saygılı, demokrat, sosyal adaletçi, cumhuriyetçi, Atatürk İlkelerine bağlı, laiklik ilkesini savunan bir yapı ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilelebet yaşaması ve ileri gitmesi için çalışacaktır.
Çalışma şeklimiz de şöyle olacaktır.
Kesinlikle dernek olarak şahıs, kurum ve kuruluşlardan bağış talebinde bulunulmayacak, bu yöndeki teklifleri kabul de etmeyecektir.” Diyordu.
Alın buyurun amaçlarını açık açık yazmış bir dernek ve bu derneğin verdiği ödüller. Bu amaçların altına imzamı atarım.
Dernek daha kurulurken tüzüğüne yazmış “Bağış kabul etmiyoruz” diye. Daha şeffaf nasıl olunabilir ki?
Adamlar ilk başında “Parayla ödül veren dernekler” ile kendilerinin karıştırılmaması için manifesto yayınlamış. Daha ne olsun.
Tarafsız diyemeyeceğim, zira derneğin başkanı Metin Işık, bir gazeteci olmanın yanı sıra, 20. Dönem milletvekili ve CHP İstanbul 3. Bölgeden milletvekili aday adayı olarak karşımıza çıkıyor.
Ama olsun, yine de onlarca CHP’li belediyelerin projelerinin arasında Konyaaltı Belediyesinin 2 projesi birden ödül almış ya, siz ona bakın.
Hem de bir kuruş bile ödemeden. Alınlarının teriyle, bileklerinin gücüyle almışlar.
İşte böyle derneklerden ödül alınca gururla, onurla herkese takdim edilir.
Gerçi Sayın Semih Esen, ödülünü ışıltılı gülücükler saçan genç ve alımlı bir sahne sanatçısı yerine rahmetli Yaşar Nuri Öztürk’e benzeyen birisinden almış ama olsun.
Yukarda demiştim, "İnsan ne iş yaparsa yapsın, en iyisini yapanı ve yapmaya çalışanına büyük saygı duyarım" diye. Seçildiği belediye başkanlığını layıkıyla yapmaya çalışan, üretmeye ve hizmet etmeye çalışan Sayın Esen'i aldığı bu ödülden dolayı tebrik ediyorum.
NOT: Sayın Esen’e özel not. Sayın Esen oturduğum site sakinleri ve sitemizin yöneticisi Necdet Aksel beyefendiyle birlikte yaklaşık 1.5 yıl kadar önce onlarca imza bulunan bir dilekçe verdik. O gün, bu gündür dilekçemizin akıbetini merak ediyoruz. Benzinin litresi 25 liraya dayandığı bu günlerde biz hala evimize ulaşabilmek için 2 kilometre Kemer yönüne gidiyor, 2 kilometre Antalya istikametine geri dönüyoruz. Bu konuda şehrin göbeğinde laz fıkralarına taş çıkartıyoruz.
25 lira ya dayanan benzin fiyatlarından sonra komşularımızla önümüzdeki günlerde çeşitli eylem planları hazırlamaya başladık haberiniz olsun. Kimse duymasın ama ilk eylem planımızı açıklıyorum. Site sakinlerimizden bazılarıyla birlikte tam başkanlık makam girişiniz olan yere canlı duba olarak kendimizi dikeceğiz. Fark ettiyseniz eylem gün ve saatini söylemiyorum.
Eğer talep ettiğimiz yolumuzun düzenlemesini yanı başımızda yapılan devasa binanın daireleri satışa hazır hale getirilmesinden sonra yaparsanız, şu anda tankerler tarafından tanker park olarak kullanılan yeşil alanımızın, parkımızın yine o devasa binanın satışa hazır hale getirilmesinden sonra yaparsanız, bizim sitede oturanlardan pek hazzetmediğinizi düşünüp, bizi pek sevmediğiniz kanaatine varacağız. Saygılarımızla