1 Nisan 2021 tarihle hafta ABB'de Genel Sekreter Cansel Çevikol imzalı personel genelgesi yayımlandı.
Bu genelgeye göre ABB birimlerinde mesai saatlerine uyulmasıyla ilgili konular yer alıyordu. Hatta daha önce uyarıldıklarını, uymayanlar hakkında idari işlem yapılmasından imtina edildiğini belirterek, sıralı idari amirlerin, ana binanın etrafından çay içme, sohbet etme, sigara içme gibi işlerle keyfe keder zaman geçiren personelini tespit etmesini ve bunların önlenmesini istiyor.
Velhasıl, bildirinin sonunda mesai saatlerine uyulmasını, işi asan, çay kahve sohbetine giden, servis kullanmadığı için sabah geç gelip, akşam fırlayıp giden personel hakkında sıralı amirlerin tutanak tutarak insan kaynaklarına bildirilmesini ve bundan imtina edilmemesini istiyor.
"At sahibine göre dalbınır" derler bizim oralarda.
Sayın Genel Sekreter Cansel Çevikol Tuncer hanım; bunu yapmakta biraz geç kalmadınız mı?
Bana kalırsa siz önce amirlerin, müdürlerin, daire başkanlarının işe gelip gelmediğini bir kontrol etseniz daha çok verim alırsınız. Hele Muhittin Böcek'in hastalanması ve daha sonrasında aylarca belediyeye uğramayan amir pozisyonundaki, daire başkanı pozisyonundakilere ne yapmayı düşünüyorsunuz acaba?
(Hepsini kast etmiyorum. Lütfen işini layıkıyla yapan daire başkanları, müdürler ve amirler üzerlerine alınmasınlar)
Bazı daire başkanları işe gelmiyor, birim müdürü arada bir uğramış, şef dersen kafasına göre takılıyor. Siz ise personele "Çay-kahveyi bırakın, çalışın" diyorsunuz.
Sizin bu tamiminizi görünce sosyal medyada viral olmuş "İncinmişsin" videosu geldi gözümün önüne.
Bazı daire başkanlarının lakaytlığının, birim müdürlerinin kafasına göre takıldığının farkındasınız.
Okumuş kadınsınız o nedenle kibarlığınızdan "Çalışmayan personele tutanak tutacak daire başkanı-müdür ortalıkta yok" demiyorsunuz da "Tutanak tutmaktan imtina ediliyor" diyorsunuz.
Anladım ben sizi
MUSA GÜL DURMUYOR!
Günlerdir işe gitmeden Muratpaşa Belediyesinden maaş alan CHP eski Gençlik kolları Başkanı Musa Gül'ü konuşuyor kamuoyu.
Allah doğarken ona 'Gül' dedi herhalde. Zira Muratpaşa Belediyesinde daha fazla çalışmadan maaş alamayacağını fark edince oradan sıvışmış. Hemen ardından Konyaaltı Belediyesinde işe başlamış arkadaş. Hiç sorgusuz, sualsiz işe nasıl başlıyor anlamıyorum.
Musa Gül'le ilgili yazılar medyada yer almaya başladığı için elbette Konyaaltı Belediyesi işi sıkı tutmuş. Dolgun maaşını alabilmek için her gün işe gitmek zorunda kalınca bir kaç hafta önce kendi isteği ile oradan da ayrılmış.
Şimdilerde ne zaman Büyükşehir Belediyesine giderseniz, koridorlarda gezerken, bazı müdürlerin yanında çay içerken, öğle saatlerinde filan yemekhanede yemek yerken görürsünüz. Bana gelen bilgilere göre etrafına "Muhittin Başkanımla konuştum, Konyaaltı'ndan öyle ayrıldım. Büyükşehir'de işe başlayacağım" diyormuş.
Onca üniversite mezunu CHP'li gençler asgari ücretle iş bulamazken, CHP gençlik kolları eski başkanı belediye belediye dolaşıyor. Hatta adam bu belediyeyi beğenmediği zaman, bırakıyor öteki belediyeye geçiyor. Bu günlerde ABB olmaz ise belediye bitmedi ya, Döşemealtı'na geçer.
Bulunmaz hint kumaşı olduğu için CHP'li belediyeler Musa Gül'ü kendi aralarında paylaşamıyorlar.
NOT: 'At sahibine göre kişner' atasözü bizde 'dalbınır' diye kullanılır. Dalbınma yörüklerde hareket etme anlamına geliyor. Yani at sahibine göre koşar; yürür veya durabilir.