KÖŞEBAŞI
ORTAYA KARIŞIK
Günlerdir nefes almadan ABD'deki polis tarafından boğazına basılarak öldürülen George Flyod haberlerini izliyorum. Bir Türk olarak benim için gurur verici fotoğraf ise Hollanda Özgürlük Partisi eski üyesi siyasetçi Arnoud Van Doorn'un "No Comment" başlığı ile yayınladığı fotoğraf oldu. Bir yanda siyahi bir zanlının boğazına basan ABD Polisi, diğer yanda yaşlı bir kadını sırtında taşıyan Türk polisinin fotoğrafıydı bu. Avrupalı siyasetçinin yayınladığı fotoğrafı görünce istemsiz bir şekilde gururla, müstehzi bir gülümseme yüzüme konmuştu.
KUMLUCA OLAYLARI
Bir önceki yazımda Eski CHP'li yeni DSP'li Yıldıray Sapan'ın Kumluca'daki 2 milyonluk rüşvet iddiasıyla ilgili "Niye bir açıklama yok" şeklinde yazmıştım. Meğer benim yazımı yazdığım saatlerde Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu sosyal medyadan bir açıklama yapmış ve yine sosyal medyadan canlı yayınlayarak bu iddialarda bulunan kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuş. Köleoğlu, Yıldıray Sapan'ı CHP'den ihraç edilme kararının altında kendi imzası bulunduğunu belirterek, "Kuyruk acısı ve intikam nedeniyle" böyle bir açıklama yaptığını iddia etti,.
Unutmadan Sayın CHP İL Başkanı Nusret Bayar'da konuyla ilgili bir açıklama yaparak "Kumluca için müfettiş istediklerini" belirtip, AK Parti'ye seslenerek "Serik'teki rüşvet iddiası içinde müfettiş gelsin" diyordu. (Sayın Bayar, olayın duyulup, bakanlığa intikal edip, müfettişin görevlendirildiğini ve bu açıklamadan yaklaşık 1 hafta önce müfettişin çalışmalara başladığını es geçerek, müfettişi sanki kendileri davet etmiş gibi hava basarak yapıyordu açıklamasını)
E olur siyasette o kadar diyoruz.
Yıldıray Sapan demişken, eski siyasetçi Yıldıray Sapan meğer ne kapalı kutuymuş öyle arkadaş. CHP'lilerin ciğerlerine kadar geçmişinde ne varsa biliyor. Birisi Sayın Sapan'a ders vermeye kalkınca veya birilerini aklama, paklama işine girişince veya bir şey demeye kalkınca Allaaaaah, yedi sülalesinin kirli çıkısını ortaya açıveriyor. CHP'nin içinde olmayıp, dışardan olunca, birde Sayın Yıldıray Sapan isim vermeyince pek anlaşılmıyor ama bence sosyal medyadan takip edin derim size.
Mesela eski dansöz, yeni gazeteci, sonradan siyasetçinin kim olduğunu bir türlü çıkaramadım. Tahmin edenler varsa özelden yazsınlar bana lütfen. Gerçekten çok merak ediyorum.
AKSU'DA NELER OLUYOR?
Arkadaş iki satır yazı yazıyorum, ardından Aksu cenahlarından ne kadar tanıdığım varsa beni bombardımana tutuyorlar.
Bana anlatılanlardan, anladığımı sizlere aktarayım. Kundu'da oteller bölgesinde paha biçilemez bir arazi var. İmarda burası spor alanı olarak işlenmiş. Bundan 3 yıl kadar önce Aksu Belediyesi, belediyeye gelir olsun diye burayı geçici olarak pazar yeri kurulması için ihale etmiş. İhaleye girenler aldıkları pazar yerini alış-veriş merkezine çevirmişler. İhale edilir edilmez itiraz gelmiş ve iş mahkemeye düşmüş.
Mahkeme turizm bakanlığına sormuş. Bakanlık kısaca (Bu alana pazar-mazar kurulamaz. İhalen geçersiz. Aksu belediyesi olarak senin ihale yapma yetkin yok. Derhal oraları terk etsinler) demiş. Mahkeme bakanlığın bu yazısının ardından yıkım kararı vermiş.
Belediye 2 yıl boyunca buraya dokunmamış. İddiaya göre Başkan Halil Şahin meclis üyelerine de demiş ki, "Buradan belediye gelir elde ediyoruz. Süresi dolunca biz burayı eski haline getiririz. Herşey Aksu için, idare edin" diye ama bir yandan da yetkililer daha sonra mahkeme kapılarında kendilerini kurtarmak için ihale ettikleri bazar yetkililerine "Boşaltın, terk edin" yazıları gönderiyorlar.
Kesin yıkım kararı bulunan bazarla ilgili olarak 2019 yılının son günlerinde süre dolmuş, ama Aksu Belediyesi aynı yeri yeniden ihale etmeye kalkınca işte kızılca kıyamet burada kopmuş. Özellikle İyİ partili meclis üyeleri "Burayla ilgili yıkım kararı var. Madem uygulamadık. Belediye olarak bir şirket kuralım. İhale ile dükkanları biz kiraya verelim. İhaleyi alan kişi belediyeye 1 milyon civarında para veriyor ama kiraydı, haftalık aidattı derken 20 milyon civarında para kazanıyor. Bu parayı Aksu Belediyesi kazansın. Biz niye başkasına para kazandırıyoruz. Belediye borç içinde yüzüyor. Yıllık 20 milyon gelir ile Aksu'yu ihya ederiz. Sözleşmeye göre yaptığı prefabrik şeyler Aksu Belediyesinin malı" diyorlar.
Bu arada Bazar sahibi durur mu? O da belediyeye ihtar çekiyor, kısaca "Buraya yatırım yaptım. Pazarlık usulü ile bana yeniden kiralayın. Yoksa doğacak maddi zararımı tanzim edersiniz" şeklinde. Hooop, encümen kuruluyor ve yeniden aynı vatandaşlara vermek için müthiş bir efor sarfediliyor. Bu arada MHP'li bir meclis üyesi imzalamıyor filan. Karma karışık iş.
Aksu'da meclis üyesi olarak görev yapan Eczacı Ramazan Özen var. Kundu'daki o ballı alanı birilerine para kazandırmak yerine Aksu halkına kazandırmak için var gücüyle çabalıyor. Bazar'ın Aksu Belediyesinde kalması için Başkan ve diğer meclis üyelerini ikna etmeye çalışıyor. Bakanlara ulaşmaya çalışıyor. Bürokratlara anlatmaya çalışıyor. Ama görünmeyen bir duvara çarpıp, çarpıp duruyor. Bence Aksu'lular bu adama iyi sahip çıksınlar. Çünkü Ramazan Özen bir memleket sevdalısı olarak bu işi yapıyor. Sütü bozuk birisi olsa arada nemalanarak bu işin peşini bırakır. Hali vakti de yerinde olan Ramazan Özen bunun tam tersi orada bir onur savaşı veriyor. Tehditler, çeşitli spelükasyonlara filan eyvallah etmeden Aksu'nun geleceğini kurtarmaya çalışıyor. Kendisiyle görüştüğümde "Biz borçlu bir belediyeyiz. Daha dün borçlanma için yetki istiyorlardı. Ancak burayı bir belediye şirketi aracılığı ile biz kiraya verirsek Aksu kazanacak. Bir kaç yıl içinde Aksu Belediyesinin bir kuruş borcu bile kalmaz" diyor. Eyy Aksu'lular Ramazan Özen'e bir kulak verin isterseniz. Sizin için çabalıyor o adam orada.
Son olarak büyük saygı duyduğum Aksu Belediye Başkanı Sayın Halil Şahin kesinlikle beni çok iyi anlayacaktır. Sayın Başkanım Güneydoğuya özgü bir atasözü vardır. Bende çok severim. "Babanın düşmanı, oğlunun dostu olmaz"
Bu söylediğimi iyi düşünün. Saygılarımla
NOT: KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ HER AN OLABİLİR. ANTALYA BÜROKRASİ OLARAK BEKLENTİ ÇOK YÜKSEK. HAYIRLISI