Bu gün MHP Antalya'nın seçilebilir sıralamada 3 adayı var.
Neden seçilebilir noktada dediğimi yazının sonunda açıklayacağım.
Öncelikle listenin ilk sırasında bulunan Tokat'lı Ziraat Mühendisi Abdurraman Başkan'ı bir önceki dönem Antalya'dan aday gösterdikleri için MHP yönetimini kıyasıya eleştirdim. "Kendi memleketlisinin bile oy vermeyeceğine inandıkları adam neden Antalya'lının önüne konuluyor?" diye.
Bu eleştirim sadece Abdurrahman Başkan'ın şahsında değil, tüm partilerin ithal adayları için geçerliydi.
Ancak Abdurrahman Başkan'ın Antalya'da yatırımları olduğu ve Antalya'nın yabancısı olmadığını öğrendik.
Süreç içinde Başkan'ın Antalya için aidiyet duygusunun geliştiğine tanık olduk. "Ben artık vekil oldum" deyip, yan gelip yatmadı. Antalya'daki hiç bir programı kaçırmadı. Ankara'dan fırsat buldukça Antalya'da oldu. Antalya İl teşkilatı ile çok ama çok uyumlu çalıştı. MHP'li belediye başkanlarının en zor zamanlarında yanında oldu. Dik durdu, kendisini geri çekmedi.
Antalya'nın sorunlarının çözüm noktasında TBMM'de elinden geldiğince gayret gösterdi.
Bunlar önemli şeylerdir arkadaşlar. Bir vekilden beklediğimiz performansın en azından Antalya'nın diğer bazı vekillerinden bile daha çok gösterdi.
Sonunda ikinci dönem için ilk sırayı aldı.
İkinci sırada yer alan MHP İl Başkanı Hilmi Durgun, görevi süresince iyi bir performans sergiledi. Disiplinli ve çalışkan birisi. Her düzenlediği programlardan alnının akıyla çıktı. Langır-lungur işlerde ismi hiç bir yerde geçmedi.
Gözlemlediğimiz kadarıyla özellikle Korkuteli İlçesindeki, başkana karşı başlatılan pazar yeri tartışmalarında bir adım geri atmadan kapı gibi durdu. Gerektiği zaman dönemin Ak Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş'la tartışıp, Korkuteli meclis üyelerine söz geçiremediği için yumruğunu masaya vurdu.
Gönlümüzden geçen 1. sırada olmasıydı. Ama bulunduğu partide hiyerarşi çok ama çok önemli.
Bir önceki dönem il başkanı olan Mustafa Aksoy, Genel Merkezdeki görevi gereği zaman zaman Türkiye'yi dolaşıyor. İyi bir performans sergiledi. Ama görevden istifa etmesine neden olan süreci de kimse unutmadı.
Şimdi gelelim neden seçilebilecek liste dediğime.
Öncelikle Ak Parti'den ümidini kesmiş, milli duyguları daha önde olan, ülke endişesi olan, cumhurbaşkanına oy verip, Ak Parti milletvekili listesine oy vermeyecek olanların adresi ne CHP, ne de İyi Parti olacaktır.
Cumhurbaşkanı ile Ak Parti kadrolarını ayrı değerlendirenler çoğunlukta.
"Cumhurbaşkanımız canını dişine taktı, çalışıyor ama Ak Parti içindeki baronlar sadece gününü gün etme derdindeler. Ak Parti kadrolarına bir ders vermemiz lazım" diyenler hiç de azımsanmayacak sayıdalar.
CHP ve İYİ Partiye asla oy vermeyecek bu kesimin adresi MHP olacaktır.
Bakmayın siz baraj altında kalacaklar tevziratına.
İnanın bana bu insanların çoğunluğu Cumhurbaşkanına toz kondurmazlar. Ama kendisi kuru soğanı zor alırken, Ak Parti iktidarının nimetlerinden fazlasıyla yararlanarak semiren ve lüks yaşamlarını milletin gözüne sokanlara ders vermek isteyenlerin son günlerdeki gözdesi MHP ve onlar MHP'ye oy verecektir.
Bu sadece benim insanlar üzerindeki gözlemim.
Ha birileri çıkıp, "Ak Parti ile MHP ile aralarında ne fark var. Ha ona oy vermişler, ha buna oy vermişler? " diyebilir. Böyle değerlendirebilir.
Bu da onun görüşüdür.
Ama şunun ayırdına iyi varmak gerekiyor. Sosyal medya, değişik platformlar yani, sanal dünya ile gerçekleri iyi ayırt etmek gerekiyor.
Sosyal medyaya, oraya-buraya baktığın zaman ohoooo, herkes şimdiden bakanlık, bürokratlık hayalleri kurmaya başladı bile.
Sandık bu. Kimin çıkacağı belli olmaz
NOT: Bunlar sadece bu gün için geçerli bir değerlendirme. Yarın ne gibi bir gelişmeler yaşanır bilemeyiz. Halkın eğilimi ve kime oy vereceği o günkü ülke gündemine göre değişiyor.