KÖŞEBAŞI
SİNSİLİĞE KARŞIYIM
Geçtiğimiz günlerde AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş ve tüm bürokrasiye ve bakana kafa tutarak atandığı yere gitmemekte direnen Korkuteli İlçe Milli Eğitim Müdürünü yazmıştık.
İSTEYİNCE OLABİLİYORMUŞ
Bu yazımızın ardından el öptüren İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmet Yıldız yaklaşık 4 aylık direnmenin ardından tıpış tıpış yeni görev yerine gitmek zorunda kaldı. Üzülmeyin saygıdeğer hocam, Elmalı-Korkuteli arası fazla uzak değil. Eşiniz Korkuteli Kadın Kolları Başkanı olduğu için evi taşımadınız herhalde. Devletin resmi makam arabası ne güne duruyor? Ben buradan resmi makam arabalarının nerede kullandığını takip edecek halim yok. Elbette o ilçenin kaymakamı, o resmi aracın görev yazılarını inceleyen birileri çıkacaktır. Yeni görev yerinizde başarılar diliyorum. (Orada da eski alışkanlığınızı lütfen sürdürmeyiniz. Bunu öğrenci ile sınırlayınız lütfen. Öğretmen ve idarecileri bu sınıra sokmazsanız eğer bir daha benim köşeme konuk olmazsınız. Saygılarımla)
Burada Ak Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş'ın hakkını yememek lazım. Bu günlerde bir grup idarecileriyle birlikte Ankara'da. Müthiş bir kulis çalışması içinde. Bir bakıyorsunuz Sayın Dış İşleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun yanında, bir bakıyorsunuz Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erken Kandemir'in yanında, bir saat sonra Gençlik ve spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu'nun yanında, Antalya'ya yapılacak yatırımlarla ilgili çalışma sürdürüyor.
İbrahim Ethem Taş'ın işi gerçekten çok zor. Evet telefonlara geri dönüş yapmadığı gerekçesiyle ağır eleştirilerde bulunuyoruz ama işin başka yönleri de var. Mesela ben İbrahim Ethem Taş'ın iktidarın nimetlerinden faydalanarak iş takipçiliği yaptığını hiç duymadım.
İbrahim Ethem Taş göreve geldiğinde partinin ağır abilerinden bazıları "Çok çabuk etkimiz altına alır ve bunu yönetiriz, istediğimizi yaptırırız" demişlerdi. Göreve geldiği günden bu güne kadar geçen zaman içinde kimsenin kalbini kırmadan, kimseye iktidar partisinin gücünü elinde tutan adam gibi davranmadan, bölge üst düzey bürokratlara talimatlar vermeden, vatandaşa üst perdeden konuşmadan, suhuletle siyaset yapmayı tercih etti. Bizim için de yabancı bir siyaset biçimiydi. Yani gazeteci olarak birçoğumuz bu duruma şaşırmıştı.
Bazı İl başkan yardımcılarının şaşaalı yaşamlarını, yaptıkları, icraatları piyasada konuşuluyor. Bizlerde duyuyoruz bunları. İbrahim Ethem Taş ise mütevazi yaşamı ile dikkat çekiyor. Belediye Başkanlığı seçimlerinde gece gündüz demeden sürekli çalıştı. O'nun bu çalışmalarını sekteye uğratmak isteyen partili olduğunu iddia edenlerde çıkmadı mı. Elbette çıktı. Bu ihanetleri bilmiyor muydu? Bana göre elbette biliyordu. Ve yine kimseyi incitmeden, üzmeden uzaklaştırmaya başladı.
O'nu etki altına alıp yönetmek isteyenler hayal kırıklığına uğradılar. Kibarlığını çabuk etki altına alınabilir olarak görenler bunu fark ettikleri zaman bu sefer karşısında yer almaya başladılar. İbrahim Ethem Taş yumuşak başlı görünüp, demir leblebi çıktığı için yutamadılar. Bu günlerde ise O'nu yok etmeye çalışıyorlar. Biliyorsunuz Eylül'ün sonunda il kongresi yapılacak. Şimdilerde İbrahim Ethem Taş ismini yıpratmak için alttan alta bir çalışmayı ben hissediyor ve görüyorum.
Ben açıktan mücadele eden insanları severim. Sinsilik yaparak ve saman altından su yürütenleri hiç sevmiyorum çünkü gerçek niyetlerini asla açıklamadıkları için çok tehlikeli oluyorlar. Hep uzak dururum. Korkarım açıkçası böyle sinsi tiplerden.
İbrahim Ethem Taş'a en ağır eleştiriyi yapan gazetecilerden birisiyim. Ancak sinsice kurulan bir oyuna da DUR diyebilirim.
Kardeşim İl Başkanı olmak istiyorsan birilerine sosyal medyadan sana övgüler düzen twit attırmak yerine çık "Ben adayım" de. Bir başkası birilerinin kulağına "Görevden alacaklar" diye üfleme, çık ortaya ve "Ben adayım" de, başka birileri yönetimdeki gücünü zafiyete uğratmak, "Beceriksiz" densin diye "partiye kuruş sokmama" işini üstlenmesin.
Unutmayın İbrahim Ethem Taş, Cumhurbaşkanımızın yanında "Erenlerdendir" bu lafımı yazın bir kenara.
Şimdi başka bir konuya geçeceğim. İbrahim Ethem Taş'ı zafiyete uğratmak isteyenleri bir kenara bırakıyorum. Ben ve benim gibi bir çok insan merak ediyor. Bazıları siyasete girmeden önceki mal varlığı ile siyasetten sonraki mal varlığı nedir acaba? Mesela Belediye Başkanları bu konuda mal beyanında bulunuyorlar ve açık ve bariz bir şekilde bunu herkes görüyor. Ama parti yönetimine giren bazılarının mal varlıkları nasıldı acaba? Bunu sadece iktidar partisi olarak değerlendirmeyiniz. Bunun içinde CHP'de, İYİ Parti'de dahildir. Özellikle il başkan yardımcılarının siyasete girmeden önceki mal varlıkları ile il başkan yardımcısı olduktan sonraki mal varlıklarını merak ediyorum.
AK Parti, CHP, MHP, İYİ Partililer sizde bir bakın çevrenize neler göreceksiniz?