Tarım ve Orman Bakanlığının, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Türkiye İş Kurumu Genel müdürlüğü ortak bir proje hazırlamışlar. Adı da "Sürü yönetimi elemanı benim" diye.
Bu proje çerçevesinde Sürü yönetimi elemanı adayı kursiyerlere koyun ağılı ve keçi barınağı kurabilme, uygun koyunve keçi ırkını seçebilme, hayvanları besleme ve bakımını yapabilme, buyogüvenlik uygulamalarına hakim olabilme, sağım hijyeni ve teknolojileri konularında bilgi sahibi olma ve kırsal alanda sürü yönetimi elemanlığını daha cazip bir meslek haline getirme amaçlanıyormuş.
Yahu bildiğimiz ÇOBAN yetiştirmek istiyorlar. Küçümsediğimden değil, lütfen yanlış anlaşılmasın. Ama çobanlığı tarif etmek için bu kadar süslü laflara, allengirli cümlelere, içine teknoloji filan katmaya ne gerek vardı?
Bu kadar allengirli cümleleri okuyunca valla içimden bende sürü yönetimi elemanı olmak istedim.Yalnızca "Dağdaki çobanla benim oyum birmi?" diyen geldi aklıma.
Demek ki, devletimiz bunun farkına varmış ve derhal olaya el koyarak Çobanlık mesleğini süslü kelimelerle havalı hale getirmeye çalıştılar herhalde.
İyi olmuş. Ben beğendim.
Devletimizden bir arzuhalim daha olacak. Şimdi "Tekaüt'üm" demeye dilim varmıyor. "Emekliyim" demeyede dilim varmıyor. Kendimi ne çok yaşlı, ne çok genç hissediyorum. Birisi mesleğimi sorduğumda gözüne far tutulmuş tavşan gibi kalıyorum.
Emekli veya tekaüt dışında benim durumuma ve işime de bir açıklama bulsalar. Hani tekaüt değilde, "Devlet teşviği ile çalışma hayatından düşürülmüş eleman" filan gibi. veya "Çalışmadan yaşamaya çalışan eleman" gibi.
Bak tutarım ben bu kavramları