Öncelikle Ramazan ayınız mübarek olsun diyerek bu günkü yazımıza başlıyoruz. İnşallah bu yıl şaşaalı ve abartılı iftar soflarını sosyal medyadan izlemeyeceğiz. Neydi yarabbim o organizasyonlar öyle?
Neyse biz konumuza geri dönelim. Dün şehir dışında olduğum için yazamadığımı sosyal medyadan duyurmuş ama ABB meclisinde olacakların sinyalini vermiştim.
Öyle oldu, böyle oldu ama Ak Partili Abdurrahman Yılmaz, meclis başkanvekili oldu ya siz ona bakın. Grup sözcüsü Ali Çetin'in aday gösterilmesi parti içinde konuşuldu ancak, belediyede daha orta yolcu birisi gerekliydi. Tecrübesiyle ve iş bitiriciliği ile bilinen Abdurrahman Yılmaz'ın ismi daha öne çıktı. Abdurrahman Yılmaz ile 2. Meclis Başkan vekili olan Yusuf Emre Ertugan'ı tebrik ediyor ve başarılar diliyorum.
Bu olay millet ittifakının ne kadar dağınık, ne kadar birbirlerinden bi haber olduğunu da ortaya koymuş oldu. Hatta ABB'de artık ortada millet ittifakının bile kalmadığını söyleyebiliriz. Belediye artık ittifakla değil, Başkan Böcek'e ve çevresinde oluşturduğu üçü-beşi geçmeyen yakın çalışma arkadaşları ve akrabalarına kişisel yakınlıkla, kişisel girişimlerle veya kişisel öne çıkmayla yönetilmeye başlandı.
ALİ BULDU'YU ÇARMIHA GERMİŞLERDİ
Şimdi gelelim CHP İl Başkanı Sayın Nusret Bayar'ın görevden alınma olayına.
Yaklaşık iki ay kadar önce sevgili meslektaşım Ali Buldu yazmıştı "Nusret Bayar'ın istifası istendi. İstifa etmez ise görevden alınacak" diye yani kısaca "Bayar attaa oldu" demişti.
Bu yazının hemen ardından Ali Buldu'nun gazeteciliği bile sorgulandı. Kimisi onu müfteri ilan etmeye kalktı. Kimisi yandaş ilan etti. CHP'nin klavye solcuları Buldu'yu adeta çarmıha germişlerdi.
Ali Buldu'nun siyasi haber alma, haberi koklama yeteneğini bildiğim için "Bunca yıllık tecrübeyle kendisini riske atacak hali yok" demiştik.
Buldu'nun attığı işaret fişeğinin ardından Nusret Bayar bir dizi görüşmeler yaptı ve istifa etmemeye karar verip, genel merkezin kendisini görevden alabileceğini söyledi ve beklemeye geçti.
TANRILAR KURBAN İSTİYOR
Hani kovboy filmlerinde bir replik vardır. Yerli kızılderili filmin bir yerinde ulumaya başlar ve toteme bağladıkları sarı saçlı adama "Tanrılar kurban istiyor" der ya. Tıpkı onun gibi Başkan Muhittin Böcek, ölüm döşeğinde, can çekişirken koltuğu için yapılan pazarlıklar, görüşmeler ve girişimler için kurban istiyordu. Kurbana giden yolda, önce il başkanı ve yönetim ile başladı işe.
İşte bu aşamada İl Başkanı ve yönetimin neredeyse tamamının seçilmesinde dahli bulunan Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal'ın Başkan Nusret Bayar'dan vazgeçerek, yönetimi kurtarmaya çalıştığı bilgisi kulislerde dönmeye başladı. Başkan Böcek'in öfkesini bir nebze durdurabilecek bir adım olarak gördüğü Nusret Bayar'ın İl başkanlığından gitmesi olayına onay vermesi, hatta Bayar'ın ardında durmaması bu yüzdendir.
Kulislerde konuşulanlara göre Uysal, Bayar'ın istifa etmesi veya görevden alınması karşılığında yönetimin kendi içinden birisinin seçilmesinden yanaydı. O zaman il yönetiminin kontrolü yine elinde olabilecekti.
CHP'li diğer belediye başkanları da genel merkezin tavrına göre kendilerine pozisyon belirlediler. Sessizce bekleyip, olacakları seyretmeye başladılar.
BÖCEK'İN ANKARA ZİYARETİ!
Süreç devam edip, olay sakinleşti denildiği günlerde geçtiğimiz haftanın ortalarında Başkan Muhittin Böcek, Ankara'da çıktı ortaya. Aynı gün içinde Dış İşleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile, İyi Parti Genel başkanı Meral Akşener'le görüştü. Eminim 'Hastalığı sırasında ilgilerinden dolayı teşekkür etmek için' Sayın Cumhurbaşkanımızdan da randevu istemiştir.
Bu haftanın başlamasıyla birlikte Nusret Bayar meclis öncesi sabah saatlerinde Başkan Muhittin Böcek'le bir araya gelmiş ve birlikte yan yana poz vererek parti yönetimine, CHP'lilere, hesabı olanlara mesaj vermeye çalışmıştı. Meclis Başkanvekilliği, komisyon seçimleri, kulisler devam ederken, Gazete Grafiti'nin sahibi Ali Taş İl Başkanı Nusret Bayar'ın görevden alındığını duyurdu. Antalya CHP'ye bomba düşmüş gibi oldu.
BAYAR ŞAŞKINDI!
Bu sırada ben Sayın Nusret Bayar'ı aradım. "Sayın Bayar, ne yaptınız da görevden alındınız? Yolsuzluk, hırsızlık, dolandırıcılık, yüz kızartıcı başka bir şey, yönetimsel eksiklikler? İttifak ortaklarınızla uyum mu sağlayamadınız? Belediye başkanlarını koordine mi edemediniz? Bunların hangisini yaptınız da görevden alındınız?" diye sordum.
Bayar aslında çok şaşkındı. Küllendi diye beklediği olay küt diye gerçekleştiği için henüz şaşkınlığını üzerinden atamamıştı. "Ben de bilmiyorum. Henüz bana telefonla veya başka bir şekilde ulaşıp da görevden alındığımı kimse söylemedi. Ancak arkadaşlar genel merkezi aramışlar (Evet doğru görevden aldık) demişler. Bana yazacaklar gerekçeli olarak neden görevden alındığımı, bende bir basın açıklamasıyla birlikte bunu kamuoyu ile paylaşacağım" dedi.
HANİ SİZDE DİKTATÖRLÜK YOKTU?
Şimdi gelelim, olayın başka boyutuna. Ali Buldu bunu 'Görevden alındı' diye yazdığında onlarca CHP'li arkadaş "Bizde biat kültürü yok kardeşim. Tek adam kültürü yok. Bizim partide diktatörde yok, diktatörlük te yok. Seçimle gelen, seçimle gider. Biz Ak Partililer gibi genel başkan kimin ismini söylerse o il başkanı olacak diye bir şey asla söz konusu dahi olamaz" diye gev gev edenler, ne oldu sizin seçimle gelip, seçimle gitme işiniz?
Hani sizde biat kültürü yoktu yarenler, hani sizde "Tek adam" olayı yoktu? Hani sizde diktatör yoktu? Bak Kılıçdaroğlu talimat verdi ve seçilmiş il başkanı hiç bir gerekçe göstermeden 'şak' diye alındı. Eeee diktatörlük , tek adamlık bu değil de nedir?
Biat kültürünüz yoksa CHP Genel merkezi bu gün hop oturup hop kalkması gerekmez miydi? İl Başkanı görevden alındığı dakikada buna cevap olarak hem il yönetimi hem de 19 ilçe başkanı ve yönetimleriyle birlikte istifa edip, bu yapılana karşı durmanız gerekmez miydi?
Canınızı sıkanlara 'yandaş, yalaka' diye sosyal medyada yafta yapıştırmanız kolay. O zaman şimdi siz birilerine 'yandaşlık' yapmış olmuyor musunuz? Kimden, ne beklentiniz var? Siz de mi gücün yanında hizalandınız?
Akşama kadar klavye başında oturup, solculuk taslayanlar, ona buna ayar verenler, hakaret edenler, dedikodu yapanlar, en hakiki, öz CHP'li olarak kendilerinden başka kuş tanımayanlar haydi buyurun bakalım şimdi Kemal Kılıçdaroğlu'na ne diyeceksiniz bekliyorum.