Dün bir şey yazamadım kusura bakmayın.
Önceki gece Ak Parti Kepez Belediye Başkan Adayı Rıza Sümer’in proje lansmanı için Mimar Sinan Kongre Merkezindeydim.
Kongre merkezinin merdivenlerinin yanına geldiğimde adamın birisi bağırarak yeri göğü inletiyordu. Anladım, arkadaş bizdendi.
Yani 46’lık. Cezai ehliyeti yok.
Telefonla konuşarak içeri girdiğim için ilk anda fark etmedim. Telefonu kapattıktan sonra arkamdan gelen zap zap ayak seslerini duyunca gayri ihtiyari geriye doğru baktım. Geç kaldığını zanneden 20-30 kişi içeri doğru koşuyordu. Arada beni ezecekler diye, kenara zor attım kendimi.
İçerdeki antreye yukardan bakınca yoğun bir kalabalık gördüm. Aşağı inip salona doğru bakınca asıl kalabalığın içerde olduğu gördüm. Salon full doluydu.
Bir süre kimler var? Kimler yok diye göz gezdirirken bir anda 100-150 kişilik ülkücü gençler attıkları sloganlarla yeri göğü inleterek salona giriş yaptılar.
Elbette salon ağzına kadar dolmuş, ayakta bile durabilecek alan yoktu. Basın için ayrılan sandalyelere vatandaşlar oturduğu için mecburen ayakta izlemeye başladım.
Başkan adayı Rıza Sümer sahneye çıktığında sloganlar ardı ardına, alkış gırla kıyamet.
Coşku ve heyecan had safhada ve Rıza Sümer’in konuşma yapmasına imkan vermeyecek halde. Ki sonunda müdahale ederek “Arkadaşlar böyle devam edersek sabaha kadar size projelerimi anlatamam” demek zorunda kaldı.
Bu arada kalabalıktan bunaldım, dışarı çıktım.
O kadar çok tanıdık vardı ki, oda başkanları, STK temsilcileri bir çok kişiyle selamlaştım ve sohbet ettim.
Bu arada zaman zaman sloganlar, alkışlar yıkılıyor içerisi.
Aklımda kalan dişe dokunur projelerini söyleyeyim size. Çankaya, Masa dağına seyir kulesi yapacak. Görselini gördüm harika olur. Aklıma İzmir’in simgesi Asansör geldi.
Şehir hastanesinin yanına mola kreşi açacaklar, kadınların her türlü aktivitesini (Yani altın günlerini bile yapabilecekleri) Kadın Konakları, emekli mola evi, üniversiteli gençlere bir kart verip, (Özellikle üniversitelilerin takıldığı Kültür Mahallesinde” bulunan restoran v.s indirim kartları dağıtacaklar, emek market, ücretsiz düğün salonu ve kır düğünü için alan, çocuk sokağı ve çocuk köyü, izcilik köyü, prestij caddeleri gibi projeler aklımda kalmış.
Gerisi bildiğiniz gibi
Ha bir de çiçek festivali düzenleyecekmiş.
KOCAGÖZ NE VAAT ETMİŞ?
Bu arada CHP Kepez Başkan adayı Mesut Kocagöz ne vaat etmişti diye şöyle bir baktım. Kadın ve çocuk sığınma evi, emekli kıraathaneleri, yaşlı bakım evi, aile yaşam merkezi, hasta yakını konaklama evi, ücretsiz psikolojik danışmanlık hizmeti, uyuşturucu ile mücadele ve aile destek merkezi, öğrenci lokantası, öğrenci konuk evi, öğrencilere internet paketi, öğrencilere sağlık taraması, halk meclisleri, hemşehri platformu, yabancı dil akademisi ve burada sayamayacağım kadar festival yapmayı vaat etmiş.
Gerisi yine bildiğiniz gibi
Bu arada kimse kusura bakmasın. Yazmadan geçemeyeceğim. Yukarıda Allah var Rıza Sümer konuşmasının hiçbir yerinde Mesut Kocagöz’e ithafen bir şey söylemedi. Veya ben duymadım.
Şimdi aşağıda yazdıklarımı okuyan CHP’ye gönül veren bazıları bunları yazdığım için beni Rıza Sümer taraftarı olmakla yaftalayabilir.
Onlara Rıza Sümer’le ilgili il başkanı olduğu dönemde yazdıklarımı okumalarını tavsiye ediyorum.
Her neyse, Sayın Kocagöz SKM açılışında yaptığı konuşmanın birkaç parçası hafızamda kalmış. Yanlış hatırlıyor olabilirim diye tekrar videoyu izledim.
CHP Başkan adayı Sayın Mesut Kocagöz “Gideceğim mahalleyi navigasyonla bulan değil başkaları gibi hem Kepez’i hem de belediyeciliği öğrenmeye değil, 20 yıllık belediyecilik tecrübemi uygulayabilmek için belediye başkanı olmak istiyorum" demişti.
Kocagöz devamında “Biz bu rant düzenini değiştireceğiz. Rantçı anlayış yerine halkçı anlayış getireceğiz. Rant belediyeciliği değil, halk belediyeciliği yapacağız. Antalya’ya altın çağı yaşatmayı vaat edenler, siz değil altın, gümüş ve bronzu bırakın. Kusura bakmayın sizin belediyeciliğiniz teneke belediyecilik” şeklinde konuşmuş.
Dilimin ucuna geleni söylemekten kaçınmak bana göre bir şey değil.
(Dilimin başıma açtığı belaların bedellerini çok ödüyorum. Hele bu günlerde)
Sayın Kocagöz siz 2004 yılında Kepez’de Ak Parti’nin en hızlı olduğu dönemde Erdal Öner’in Başkan yardımcısı değil miydiniz?
Sayın Kocagöz 2004’den 2019 yılına kadar yani 15 yıl boyunca siz Ak Partinin en hızlı meclis üyesi ve başkan vekili değil miydiniz? O zaman Rantçı kimdi?
Rıza Sümer Ak Parti il başkanı olarak Büyükşehir meclis toplantılarından önce grup toplantısına başkanlık yapmıyor muydu? Kepez’den Kaş’a kadar ordan Gazipaşa’ya kadar imarından tutun da, çöpüne kadar nereye ne yapılacaksa grup kararı alan kudretli il başkanı değil miydi?
Siz büyükşehir meclis üyesi olarak Rıza Sümer’e biat edip, yaptığınız işlerle ilgili brifing vermiyor muydunuz?
Geçelim bu konuyu da!
Erdal Öner gibi bir adamın Antalya’ya verdiği zararı benim tekrar etmeme gerek yok, zira bu memlekette herkes biliyor.
Sayın Kocagöz, rakibinize “Teneke belediyeci” derken siz demek ki AK Parti mensubu olarak 15 yıl boyunca tenekecilik yaptınız öyle mi?
2019 yılında sizi aday yapmadıkları zaman mı Ak Parti kötü oldu?
2005 yılında Kepez Belediyesi'nin 488 dönümlük Dokuma Fabrikası alanını 49 yıllığına Hollanda merkezli MDC TurkMall firmasına ihalesiz olarak satışına imza atarken rantçı kimdi?
Dün dokumayı kurtarmak için çadır açan anlı-şanlı CHP’liler, direnenler sizin hedefinizdeydi ve onlara yapmadığınızı bırakmamıştınız.
Şimdi ise sizin peşinizden koşup alkışlıyorlar ya ona çok şaşırıyorum.
Yoksa başladığınız işi bitirmeniz için mi belediye başkanı olmak istiyorsunuz?
Ne bileyim pil fabrikasının yeri hali hazırda duruyor da. Aklıma gelmedi dersem yalan olur.
Hazine'ye açtırılan davalar sonucu Erenköy, Kütükçü ve Çankaya Mahallelerinde yaşayanların tapularını iptal ettirip, oturdukları evlerini ikinci defa satışını yaparken, tenekeci kimdi, rantçı kimdi?
O insanlar oturdukları gecekonduların tapularını alacağız ümidi ile kredi üstüne kredi çekerek, borcun üstüne borç yaparak, malını mülkünü satarak belediyeye para ödemesini yaptırıp, sonra da “Kepez’de yoksulluk var” diyeceksiniz öyle mi?
Eee işte size bu fırsatı veren, kendilerini solcu diye tanımlayan ‘öz hakiki CHP’liyim’ diyerek sizin peşinizden koşanlar utansın ben ne diyeyim?
NOT 1: Tıpkı Ümit Uysal’ın proje lansmanında olduğu gibi burada da bedava kuru pasta peşinde koşanları ağzım açık izledim. Başörtülü teyzeler, şık giyimli hanımlar, yaşı geçkince amcalar, zengin görünümlü beyler o bir tabak kuru pastayı kapma yarışındaydılar yine.
Bedava kuru pasta kapma eylemi bence siyasi görüş olarak CHP’lisi, Ak Partilisi fark etmiyor. Kesinlikle sosyologların incelemesi gereken bir vaka.
Hollanda da filan olsa bunu anlarım. Filmlerde izliyoruz kuru pastayı kenevirle filan yapıyorlar. Ama bizimkilerde öyle bir şey de yok.
Çok merak ediyorum o kuru pastada ne var?