Antalya’lı Dış İşleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, dün açıklamış. Bundan sonra Türkiye’nin ismi İngilizceye çevrilip “Turkey” diye yazılmayacak. İsmimiz Türkiye olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine resmi bir yazı göndererek ülkemizin isminin tescilini sağlamış.
Binlerce teşekkürler Sayın Çavuşoğlu. Her gördüğümde İngilizlerin küçük çaplı bir operasyonu ile dünyada alay konusu etmeye çalıştıklarını tahmin ettiğim ülkemin isminin tam olarak yazılmasını sağladığınız için.
Bunun düzeltilmesi harika bir şey. Zira İngilizcede hindi anlamına gelen Turkey ismi ile bizimle epey kafa buluyorlardı. Şimdi yazıldığı gibi mecburen okuyacaklar. Yok öyle Turkey Turkey demek.
------------
Bu gün yerel gazetelerden birisinde gördüm. Antalya Rus turistlerin akınına uğramış.
Liman taraflarında oturuyorum. Elbette Rus ve Ukrayna vatandaşlarının arttığını görebiliyorum ama aynı zamanda gri entarili, terlikli, sarıklı ve keçi sakallı adamlarda görüyorum.
Afganistanlı- Pakistanlı olduklarını tahmin ettiğim o insanları görünce içim ürperiyor bir anda. Orada talibanın kadınları burka altına alıp, uyguladıkları islami kurallara uymayan kadınları sokak ortasında kırbaçladıkları görüntüler gözlerimin önünden gitmiyor.
Lütfen sözlerim ırkçılık ve provakosyana girmesin ama kendi ülkemde, kendi kentimde ve kendi mahallemde bu tip adamları görünce ister istemez gerçekten bir insan olarak çok tedirgin oluyorum.
Belki sosyolojik bir şeydir bilemiyorum ama gözlemlerime de dayanarak söylüyorum. Entarili adamlardan rahatsız olduğum kadar, Rus ve Ukrayna'lılardan rahatsız olmuyorum.
Yetkililerimiz istedikleri kadar bu tür söylemlere sert tepki verseler de “Suça karışanlar derhal sınır dışı edilecektir” gibi cümleler kursalar da, o adamları gören her kadının içindeki o tedirginliği gideremiyor.
Suçu işledikten sonra sınır dışı etsen ne yazar, etmesen ne yazar!