Bu haftanın konusu aslında iki kişi. Birisi CHP Milletvekili Çetin Osman Budak, diğeri ise Otobüsçüler Odası Başkanı Yasin Arslan'ın taciz dosyası.
Bu gün Lider Gazetesinden okuduğum kadarıyla CHP'li vekil Çetin Osman Budak, genel merkezde görevli olduğu iddia edilen bir kadın için 28 yıllık eşinden gözlerden ve gönüllerden ırak olsun diye taaa Mersin'e gidip boşanmış.
Bildiğim kadarıyla ailenin veya eşlerden birisinin 6 ay bir yerde ikamet etmesi durumunda bulundukları il veya ilçede boşanma davası açılabiliyor. Belki boşandığı eşi Mersin'de oturuyordur bilemem artık gerisini. Artık teneşirlik yaşa gelmiş Budak'ın boşanması da, yeni sevgilisi de beni pek ırgalamıyor.
Eğer Antalya ve Antalya'lının menfaatine dokunur ve adliyelik olursa o zaman beni enterese eder. Gerisi kendisini, eski eşini ve yeni sevgilisi ile çocuklarını enterese eder.
Ama Otobüsçüler Odası Başkanı Yasin Arslan'ın durumu öyle mi?
Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki, bu konuyla ilgili yazıp yazmamakta oldukça tereddüt ettim. Zira bir yanda kendilerine menfaat temin etmeye çalışan birileri, diğer yanda ise toplumu, tüm Antalya'yı ilgilendiren bir skandalın ortasında bulunan Otobüsçüler Odası Başkanı vardı.
Zaten iddiada bulunan Birol Çiftçi isimli adamı gördüm, evlat olsa sevilmez bir tip. Yazdığım yazı bu adama yarayacak diye içimden vazgeçiyorum, ama öbür yanda ortaya konulan belgeler var ve bunları görmezden de gelemiyorum.
Ha bir de yolda görsem, kaldırım değiştireceğim bakışlara sahip Birol Çiftçi birde gazetecileri suçluyor. Kaç tane basın kuruluşuna gitmiş de gazeteciler haber yapmaktan imtina etmiş. Be adam, karşındaki gazeteciye hangi güveni veriyorsun da seni dinleyecekler.
Her neyse,
Önce iddiaları verelim.
Birol Çiftçi isimli birisi, bir Youtube kanalına çıktı ve "Yasin Arslan'la birlikte 2005 yılında Oxana Zaxadnya isimli Kazakistan vatandaşı bir kadına cinsel saldırıda bulunduğumuz için biz ceza aldık ve aha da işte de belgeleri" dedi.
Ardından Yasin Arslan Otobüsçüler Odasının ve kendi sosyal medyasında bir cevap yazmış.
Arslan açıklamasında "Birol Çiftçi isimli şahıs, daha önce de şahsımı “Beni araçlarda çalıştırmıyor, beni ölümle tehdit ediyor” demek suretiyle iki, üç defa şikayet etmiş ancak asılsız iddialar karşısında “kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verilmiştir.
Bunun yanı sıra, anılan şahıs 2005 yılında toplu taşıma araçlarında bozuk para sattığı ve aynı zamanda tektekçilik yaptığı dönemde aracımızda çalıştığını beyan ederek Antalya 1. İş Mahkemesinde hizmet tespit davası açmış olup dava haksız ve asılsız iddialar ile açılmış olması sebebiyle reddolmuştur.Ancak şahsın yapmış olduğu alenen iftira suçunu kamuoyu önünde işlemektedir. Şahsın programda anlattığı olay tamamen çarpıtılmış ve farklı yansıtılmıştır. Şahsın programda anlattığı 16 yıl önce bir olay gerçekleşmemiş, olup kendisin yabancı uyruklu kişiye yardım etmek suretle konakladığı yere gidecek araca bindirmek amacı ile araçtan indirmediğini söylemektedir. Birol Çiftçi isimli şahıs da bahsedilen gün kendisinin ifade ettiği gibi araçta kendisi de bulunmaktadır. Programda anlatılarak şahsıma karşı bir çok iftira suçu işleyen ve şahsımı karalama ve itibarımı zedeleme amacında olan şahıs ve bunun yayılmasına müteselsilen sorumlu olanlar hakkında avukatım aracılığı ile Savcılığa suç duyurusunda bulunularak her türlü yasal haklarımı kullanacağımı bildiririm." diyor.
Dava dosyalarını sağ olsun başka arkadaşlar bana da gönderdi. İnceledim.
Dava dosyalarını okuduğum anda ilk aklıma gelen Mersin'de 2015 yılında yaşanan ve Türkiye'yi ayağa kaldıran Özgecan Aslan'ın olayı geldi. Dava dosyasında okuduklarım neredeyse Özgecan Aslan'ın başına gelenlerin birebir aynısıydı. Oxana Zaxadnya'da tıpkı Özgecan gibi minibüse binmiş, yine onun gibi en son minibüste kendisi kalmış. Minibüs şoförü Birol Çiftçi'nin cinsel saldırısına uğramış ve o'da tıpkı Özgecan gibi direnmiş.
Burada tek fark, cinsel saldırıyı gerçekleştiren Birol Çiftçi, Oxana Zaxadnya'ı öldürmeden Yasin Arslan'ı cinsel saldırıya yardım etsin diye evinden almış. Biliyorsunuz Özgecan'ı öldüren minibüs şoförü Suphi Altındöken'de Özgecan'ın cesedini parçalamak ve yakmak için babasından yardım almıştı.
Dava dosyasında Birol Çiftçi asli sanık olarak gerçek amaçlarını söylemiyor "Biz kadına yardım etmek istedik. Minibüslerin geçtiği Çallı'ya bırakacaktık" diyor. Ama her ne hikmetse Çallı'dan geçip; Yasin Arslan'ın Yeni Emek Mahallesindeki evine gidiyor.
O dönemlerde 28 yaşında olan Yasin Arslan, minibüsün direksiyonuna geçiyor. İfadelere göre Birol Çiftçi şoför koltuğundan kalkıp, Kazakistan'lı Oxana'nın yanına geçiyor. Minibüsün arkasında Birol Çiftçi, Oxana Zaxadnya cinsel saldırıda bulunmaya çalışırken kadından beklenmeyen bir direnişle karşılaşıyor. Anlatımlara göre kadın minibüsün kapısına dayanıyor ve yıkıyor ortalığı.
Bunun üzerine bereket versin Yasin Arslan'ın aklı başına geliyor da 30 km. hızla giden minibüsün kapısını açma düğmesine basınca, kapıya dayanmış olan kadın aşağı doğru yuvarlanıyor. Minibüsü kullanan Arslan arkasına bile bakmadan, olay yerinde 'kadına ne oldu' bile demeden basıp gidiyor.
Yaralı kadına vatandaşlar ve polis yardım ediyor. İfadeler alınıyor ve Birol Çiftçi ile Yasin Arslan gözaltına alınıyorlar. Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak, cinsel saldırı suçlarından önce sulh ceza mahkemesinde dava açılsa da suçun ağırlığı nedeniyle görevsizlik kararı ile dava 5 Asliye Ceza Mahkemesine geçiyor.
Yapılan yargılamada kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve cinsel saldırı suçlamalarından ayrı ayrı ceza alıyorlar. Koşullu salıverme ile 53. madde gereğince Yasin Arslan'da Birol Çiftçi'de tüm kamu görevlerinden men ediliyor.
Dava 2009 yılında kesinleşiyor.
Yani Yasin Arslan'ın 2014 yılında otobüsçüler odası başkanı olduğu sırada muhtemelen kamu görevlerinden men haldeydi. Bilemiyorum, tam tarihlere bakmak lazım aslında.
Otobüsçüler Odası Başkanı Yasin Arslan, aynı gün 'e devlet' den aldığı adli sicil kaydını koymuş. "Görün arkadaşlar benim sabıka kaydım yok" diye
Sayın Başkan ben de e devletten girdiğimde benim de adli sicil kaydım yok. Pırıl pırılım.
Sen asıl kamu kurumlarına verilecek diyerek talep edip, arşiv kaydını koysana oraya.
Sayın Başkan Yasin Arslan, değerli Döşemealtı'lı hemşerim bu kent ne idüğü belli olmayan bir çok kişinin minibüs ve otobüs şoförlüğü yaptığına şahit oldu. Yapılan çalışmalar doğrultusunda sizin yönetim olarak da çalıştırılan şoförlerden adli sicil kaydı istediğinizi biliyoruz. hatta GBT, talep ettikleriniz oluyor. Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanan, cinsel saldırı sanıkları bildiğim kadarıyla otobüs şoförlüğü yapamıyor.
Ama Otobüsçüler Odası Başkanı cinsel saldırıya yardım etmekten dolayı böyle bir kaydın ortaya çıktı. Bu olayın perde arkasında senden para sızdırmaya çalışanlar vardır, seni kullanmak isteyenler vardır. Bunlara ben bilemem ama "Olayları çarpıtıyorlar, aha da adli sicil kaydım" diyerek bu işten sıyrılamazsın. Daha iyi argümanlar geliştirmelisin.
Bu arada rakiplerinin eline böyle bir koz geçtikten sonra önümüzdeki süreçte daha büyük yıpranacaksın haberin olsun.
Bu kentin yetkilileri, bu işin sorumluları bu güne kadar hiç başkana doğru dürüst tavır almadığı için, sana da fazla ses çıkarmayacaklarını tahmin ediyorum. Ama bil ki, bu günden itibaren hiç bir otobüs şoförüne de, araç sahibine de bu konuyla ilgili tek kelime söz söyleyemezsin.
NOT: Dün kendime kafa izni verdim diye yazdım. Orhan isimli bir okuyucum "Çok özlettiniz. Hoş geldiniz" diye yorum yapmış. Sonra bir baktım tam 15 kişi bu yorumu eksi puan vermişler. Görünce gülmekten kendimi alamadım. Demek ki çok kişiyi buradan rahatsız ediyorum. Demek ki doğru şeyler yapıyorum. Yoksa 'Lanet olsun, yine geri gelmiş bu tipsiz' diye bana eksi puan vermezdiniz. Bana eksi puan veren canlarım benim, seviyorum sizleri