Bu günkü yazı konumuza başlamadan önce dün konumuz olan “Sivrisineklerin bizim evde yaza merhaba kokteyli” vermesiyle ilgili yazımıza konunun ana muhatabı olan Mehmet İnanç Argun’dan itiraz geldi.
Sayın Argun, yazının tümüne katıldığını, her türlü eleştiriye açık olduğunu belirterek sadece ve sadece kendisini hain gibi gösterilmesine itiraz ettiğini ısrarla belirtti. Argun, sineklerin çoğalmasıyla ilgili mücadele ettiklerini ancak sinek üreyen yerlerin çöp konteynerlerinin ve Kurban bayramlarının yaz aylarına denk gelmesi nedeniyle çoğaldığının altını çizdi.
Ayrıca “Benim için 45 yıldır her şey söylenir. Ama iki şeyi kimse söyleyemez. Biri kimse hırsız diyemez, diğeri adam satar demez. İnanın çok üzüldüm. Böyle bir imaj yarattıysam yazık bana” dedi.
Şimdi gelelim konumuza. Epeydir Ak Parti cenahından bir şey yazmamışız.
Bu gün o bölümdeki kulislerden bazılarını sizlere aktarayım.
Döşemealtı Ak Parti Meclis üyesi Cevat Yanar, kesin ihraç istemi ile disiplin kuruluna sevk edilmiş.
Gerekçesini grup kararlarına uymadığı, 8 aydır grup toplantılarına katılmadığı olarak gösterildi. Ama eminim daha derinlerde daha önemli gerekçeler vardır. Eğer sadece gerekçe bu olsaydı, Cevat Yanar bir şekilde konuşularak, istişare edilerek ikna edilir ve sorun kendi içlerinde kalabilirdi.
Cevat Yanar’da kesin ihraç istemi ile disipline sevk edilince o da kalkmış eline dedesinden kalma eski bir mevzuat kitabını almış ve sosyal medyada yayınlamış. Böylece süblimal mesaj vererek “Ben her şeyi kitabına uygun yaparım” diyor sizin anlayacağınız.
Döşemealtı’nda geçen seçim döneminde Ak Parti il ve ilçe yönetimi söylenen her şeye kulaklarını tıkamışlardı. Her şeyi kendileri çok iyi biliyor ve seçimin galibinin neredeyse AK Parti olduğuna o kadar ikna olmuşlardı ki, az bir farkla kaybedince şaşkına döndüler. Uzun süre bu şaşkınlıklarını üzerlerinden atamadan, Başkan adayı Emre Afacan, Ak Parti İlçe Başkanı Bekir Kıvrım’a, Kıvrım ise “Kendi mahallesinden bile oy alamadı” minvalinde konuşmalar ile mağlubiyetin faturasını birbirlerine kesmeye çalıştılar.
Ama gerçekte ise hepsi birden “Kırmızı çizgilerinden” taviz vermeyince az bir oyla hezimeti yaşadılar. Aslında Turgay Genç ve CHP orada seçimi kazanmadı, Ak Partililer CHP’li Turgay Genç’e belediye başkanlığı koltuğunu takdim etmiş oldu.
Şimdi kimseyi dinlemeden sıraladıkları meclis üyeleri teker teker istifa ediyorlar veya taraf değiştiriyorlar. Belediye Başkan adayları olan Emre Afacan bile istifa ederek İyi Parti’ye geçiş yaptı. Sayın Afacan’da her halde seçimde aldığı oyun tamamının kendisine verildiğini zannediyor.
Ama şu bir gerçek. Süreç içinde Emre Afacan Döşemealtı siyasetinde çok yol aldı.
Bir sonraki seçimde eğer İYİ Partiden aday olursa ismini duyurabilmek için o kadar çok çalışmasına gerek kalmayacaktır. Elbette bir şansı olacaktır.
Benim gözlemlediğim Döşemealtı’nda yeni bir siyaset oyunu başlıyor.
Şu anda ilçede yaşayan hiç kimse bunun farkında değil ama önümüzdeki günlerde yeni siyaset kurgusuyla karşı karşıya kaldıklarında nasıl bir yol izleyeceklerine şimdiden karar vermeleri gerekiyor.
Bence Döşemealtı siyasetine, siyaseti iyi bilen kent merkezinden birileri müdahale etmeye başladığını hissediyorum.
İyi de oldu.
Zira Döşemealtı’nda yeni bir soluk ve siyasette yeni bir tarz gerekiyordu.
İlçem için hayırlısı neyse o olsun.