Geçtiğimiz hafta Ak Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş bir basın toplantısı düzenleyerek, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e bir dizi sorular yöneltmiş ve eleştirilerini de ardı ardına sıralamış.
Sayın Böcek'in oğlu Gökhan Böcek ve büyükşehir belediyesi başkan vekili Metin Altunbaş’ın iş ilişkisinden girmiş, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’ndan çıkmış. "77 proje demiş, bunları yapamadığı gibi afişlerde '144 proje yaptım' diyor. Aklımızla alay ediyor. 144 projenin içinde acaba Gündoğmuş'ta verdiği bir tane hasta yatağını mı sayıyor, Demre'de 300 metre yaptığı stabilize asfaltı mı sayıyor." Demiş.
Bunu da İktidar Partili olmalarına rağmen Antalya’da muhalefet olarak en nihayetinde de 2 milyon 750 bin Antalyalı adına hesap sorduğunu ifade etmiş.
YORUMUM
Doğru yapmıştır. Geç bile kalmıştır!
Arada böyle eleştirmek, hesap sormak lazım ki, Sayın Böcek’de rehavete kapılmasın. Eleştirmesinler, laf söyleyecek bir şey bulamasınlar diye hizmetleri bir fazla yapsın, Antalya kazansın. Kimsenin sesinin çıkmadığı yerde hizmet yapmaya gerek duyulmaz.
Sayın Taş’a gitmesin demiyoruz, zaten haddimiz değil ama keşke düğünün evinin defçisi, ölü evinin yasçısı gibi düğün-cenaze gezeceğine arada şöyle esaslı çıkışlarını biraz daha sık yapsa diyoruz.
--------------------------------------------
Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Abdülkadir Kayabaş, memurlar için Antalya’nın sürgün yeri gibi olduğunu söylemiş. Yoksulluk sınırının 21 bin lira çıktığı bu günlerde memurlar arasında tercih edilmediğine dikkat çekmiş.
YORUMUM
Doğru söylüyor. Az bile demiş!
Türk gibi para kazanıp, turist gibi para harcadığımız bir kenttir Antalya.
Asgari ücretten fazla olan ev kiraları, 10 liraya dayanan otobüs ücretleri, ülkenin en pahalı suyunu kullandığımız, yazın klimasız yaşanmayan bu nedenle elektrik faturalarının, ev kirasını geçtiği bir kentten bahsediyor Sayın Kayabaş.
Enflasyon karşısında kuş gibi kalan memur maaşlarıyla nasıl geçinecek öğretmen, polis, maliye memuru gibi kamuda görev yapan onlarca kişi?
Bana göre tıpkı polislere şark görevleri sırasında ‘Terör tazminatı’ adı altında verilen ücret gibi Antalya içinde ‘Turizm tazminatı’ adı altında bu kentte görev yapan memurlara ayrıca ücret ödenmesi gerektiğine inanıyorum.
----------------------
Sosyal medya fenomeni Arif Kocabıyık’ı çok severim. Kendi başına doğaçlama yaptığı sokak röportajları ile tanındı. O röportajların çoğunu hiç kaçırmadan izledim.
Anadolu insanının “Lafı gediğine koyma” eylemini çok güzel yapıyordu.
Elbette tanınmadan önce Üniversitede güvenlik görevlisi olarak çalışıyordu. Daha sonra Konyaaltı Belediyesine geçmiş ve burada çalışmıştı. Bir ara çalışmadan sadece maaş aldığı gerekçesiyle ağır eleştirilere maruz kaldı.
Sivri dili nedeniyle sık sık adliye kapılarında vakit geçirmeye başlayan Arif Kocabıyık yine ifadesi alınmak üzere gözaltına alınmış.
Döşemealtı Belediyesi Sosyal medya sorumlusu Ozan Balık’da ona destek vermek amacıyla “Dostumuzun yanındayız” diye destek twiti atmış.
Cihan isimli bir kullanıcı Anadolu insanımızın eşsiz ince mizahı ile lafı gediğine koyma eylemini birlikte harmanlayarak “Nerede yanındasınız? Hangi bank?” demiş.
YORUMUM
Belki trol-mrol ama adam doğru söylemiş sayın Balık, öyle twit atmayla olmuyor o işler. Klimalı odanda, tuzu kuru bir şekilde oturduğun rahat koltuğundan twit atarak “yanındayız” demekle olmuyor o işler. Kalk, git Adliyeye. Onunla birlikte çek o sıkıntıyı da görelim. Yoksa böyle senin de bankamatik işçi olduğunu ima eder şekilde “Hangi bankada yanında sırada bekliyorsun” anlamına gelecek şekilde kafa bulurlar.