Bu gün sizlere önümüzdeki seçimler için 'Siyaset Taşeronlarının" hazırladığı kulisleride konuşulan senaryoları ve eylem planlarını öğrenebildiklerim kadarını, dilim döndüğünce aktaracağım.
Ben size genel seçimleri değil, daha çok yerel yazdığımız için belediye başkanlığı seçimlerinde devrede olan senaryoları yazacağım. Seçim kanunu değişmez, yağmur yağıp, boran olmaz ise Belediye Başkanlığı seçimlerine 28 ay kadar bir süre kaldı.
31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde eğer büyük bir sürpriz olmaz ise Ak Parti'nin Büyükşehir aday adaylığının ilk sırasında Hakan Tütüncü yer alıyor. Yalnız orada şöyle ince bir ayrıntı yatıyor. Sayın Tütüncü'nün partisi Ak Parti olsun, olmasın her halükarda Büyükşehir Belediye Başkan adayı.
Elbette Tütüncü Büyükşehir'e aday olursa, Kepez boşa çıkıyor. Tütüncü'nün 3 dönemdir Kepez için yapılmayacak şey bırakmadığından yerine kim belediye başkanı olursa olsun oldukça rahat edecektir. Bu nedenle heveslisi çok, öne çıkanı şimdilik yok. O bölgede hevesliler her ne kadar derin kanal kazmaya çalışsa da, herkes Tütüncü'nün işaret edeceği kişinin kim olacağına bakıyor.
Seçim ittifakı devam ederse ve MHP İl Başkanı Hilmi Durgun, hamlelerini doğru yapabilirse Döşemealtı'nda aday bu sefer Ak Parti'den değil, MHP'den çıkabilir.
Öyle ya, Ak Partinin ortada adayı yokken bile kendi oyu, CHP ile kafa kafayayken ve çıkaracakları aday fazladan 100 oy getirmiş olsaydı seçimi kazanabileceklerdi. Ancak gösterdikleri adaya fazladan 100 oy bile çıkmayınca iki dönemdir seçim kaybedip, hezimete uğruyorlar orada. Bu nedenle Sayın Durgun'un hamleleri çok önemli.
Korkuteli'nde durum biraz karışık. Sayın Ömer İşlek, bir belediye başkanının 3 döneme yayarak yapacağı işleri ilk dönemine sığdırdı. Projeleri kısa sürede yapıp, bitirmesi insanların kafasını karıştırıyor. Normal siyasi teamüllere göre ilk dönemde hizmete sokulan her proje günlerce, aylarca ağıza sakız olduktan sonra ikinci proje açılışı yapılır. Ama Sayın İşlek, sanki arkasından atlı koşuyormuş gibi soluk soluğa projeleri bir bir devreye sokuyor. Bence Sayın İşlek siyasede daha geniş, daha büyük bir bakış açısıyla bakıyor.
Aksu'da Ak Partili Halil Şahin'in son dönemi. Son seçimler bıçak sırtında gitti. O nedenle her partiden aday olacaklar çok hevesli. Ama belediye başkanlığı seçimi orada bol aksiyonlu geçecek gibi.
Muratpaşa Ak Partide Osman Ülker hız kesmeden her gün, her daim çalışıyor. Her gün sahada tam pres halinde. İnsanlara temas ediyor, en ağır eleştirileri bile göğüslüyor. Muratpaşa'da Ak Partinin oyları gün geçtikçe artıyor. Ama Osman Ülker'in gece gündüz çalışıp oyları arttırmasını bazı hevesliler sadece izliyor. Osman Ülker'in adaylığı benim için sürpriz olmaz. Ama bazı hevesliler siyasi manevra ile Muratpaşa Belediye Başkan adayı olarak karşımıza çıkarsa da şaşırmam.
O aday, seçim günü geldiği zaman, kaybetmiş olsa bile Osman Ülker'in çalışmalarının üzerine oturup, "Ak parti'nin oylarını ben arttırdım" diyeceğinden de eminim.
Şimdi gelelim CHP'ye. Siyaset taşeronlarının (Siyaset mimarı demiyorum. Lütfen fark ediniz) görüşlerine göre Muhittin Böcek yeniden ABB'ye aday. Böcek "Ben yeniden adayım" derse olabilecek bir konumda.
Burada hesap edilmesi gereken tek şey CHP kanadının çok konuşanları.
Yapılan görüşmeler, birbirleriyle irtibatlı olayların kesişme noktası çok olunca doğal olarak hazırlanan senaryolara "Evet olabilir" diyebiliyorsunuz.
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ile Döşmealtı Belediye Başkanı Turgay Genç'in kendi aralarında bir ittifak kurmuşlar. Kimsenin bilmediği bir şeyi açıklamıyorum. Şimdi kalkıp da "Aynı partide yıllardır zaten beraberler" gibi yorum yapmayınız. Ben daha farklı bir şey söylüyorum. Bunu net görüyoruz ve ilerleyen günlerde görmeye devam edeceğiz.
Bu ittifaka göre Ümit Uysal Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için artık son rötuşlarını yapıyor. Tek bir engeli Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu. Bu nedenle hem arayı düzeltecek hamleler yapmaya çalışıyor, hem Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı olmasını çok istiyor.
Daha önce Konyaaltı Belediye Başkanlığını çok isteyen Turgay Genç, bu seçimde Semih Esen'i yerinden kaldıramayacağını biliyor. O nedenle yeni bir ittifakla yoluna devam etmek istemiş olabilir.
Yine bu ittifaka göre Turgay Genç Muratpaşa Belediye Başkan adaylığı için hazırlanıyor. Genç'in yol haritası bir dönem Muratpaşa, sonrası Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylık.
Ama Turgay Genç ve Ümit Uysal'ın önlerindeki en büyük engel Muhittin Böcek ismi. Muhittin Böcek, onların tek başına yiyemeyeceği bir isim olduğundan için önümüzdeki günlerde ittifaka yeni katılımlar yapmak için çalışacaklardır. Yani demem o ki, ABB'ye giden yolda Muhittin Böcek'i ekarte edebilmek için Woltran'ı oluşturmak zorundalar. Woltran'ı oluşturmak için ise Genç'e ve Uysal'a üç ana karakterin daha katılması lazım.
Muhittin Böcek ise onların hepsini ciğerine kadar biliyor ve emin olun, bu işin sonunda yine kendileri çırak çıkarlarsa hiç şaşırmayın.
(Fazla müneccimlik oldu ama benim müneccimliğim değil. Siyasi taşeronlar böyle diyor)
Bana gelenler elbette size de geliyordur ama şimdilik konuşulanlar böyle. Daha önümüzde milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Muhtemelen bu senaryolar daha çok değişecektir. Ama herkes şimdiden seçim çalışmalarına başlamış bile. Bir yerlere aday olacaklar, siz de hareketlenin azıcık.
Siyaset taşeronlarının görüş alanlarına girmeye başlayın.
---------------------
NOT: Geçtiğimiz günlerde MHP İl Başkanı Hilmi Durgun'la ilgili yazımın bir yerinde, şimdiki MHP İl binasını övmek isterken, eski MHP binasının "Kahvehaneden az hallice" diye bir cümle kurmuştum. Teşkilatta bulunan bazı arkadaşlar bu cümleme üzülmüşler ve bana gücenmişler. Kahvenahenin günümüz tabiriyle kumar oynatılan mekan olarak değerlendirdikleri için bu benzetmeyi kabul etmediklerini nazik bir dille dile getirdiler.
Hassasiyetlerini anlıyorum. Buna bir açıklık getirmem gerekiyor.
Öncelikle hiç bir kötü niyet olmadan yazılmış bir cümledir. Sizleri bilmeden gücendirmiş isem kusura bakmayın. Bu cümleyi kurarken, 90'lı yıllardaki partinin eski hali geldi gözümün önüne. Yani bundan yaklaşık 30-35 yıl öncesinden bahsediyoruz. O dönemde hiç bir partinin lüks il binası yoktu. Her partinin misafirler için konulmuş, kırık bacaklı sandalyeleri, iki-üç sehpası vardı. Bir koltuk,, bir masa ve 4 misafir sandalyesinden oluşurdu il başkanlarının makamları. Her parti hemen hemen birbirinin aynısıydı.
Hiç aklımın köşesinden bile geçmeyen bir konuya takılmış ve bana gönül koymuşsunuz. Ama tamamen iyi niyetle yazılmış bir cümleydi. Bunu da bilin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.