Bu gün biraz siyaset yazalım.
Benim gözlemlediğim tüm partiler seçim sathına girmiş bulunuyor. Herkes buna göre adımlarını atıyor. Genel seçime 1 ay bile olsa erken yapılacağına inanan kişiler var.
AK PARTİ
Ak Parti’den başlayacak olursak. İl Başkanı İbrahim Ethem Taş’ın milletvekilliğine kesin gözüyle bakılıyor. Devamında kimler milletvekili adayı olur, olmaz bilemem. İbrahim Ethem Taş’ı ben çok şanssız bir dönemde il başkanlığı yaptığına inanıyorum. Birbirine benzemez denklemler içindeki yönetimi idare etmek o kadar kolay değil.
İl yönetiminde olanlardan birisi mekancı abla çıkar, İlçede görev almış birisi evli sevgilisine aşna fişna fotoğrafları gönderir gibi gibi bir çok sorunla aynı zamanda uğraşmak her babayiğidin harcı değildir.
Bir de kimselerin bilmediği onlarca krizi çözmek maharet ister. İktidarı temsilen oturduğu koltukta tüm eleştirileri büyük bir olgunlukla karşılayıp savuşturmak da bir meziyettir.
İl Başkanları milletvekili olmak için belli bir süre içinde istifa etmeleri gerekiyor. Burada Ak Partiyi seçime götürecek il başkanı kim olacak? Kime yakın, hangi eğilimde olacak?
İşte Ak Parti içindeki dengelerin en önemli konusu son günlerde bu?
İYİ PARTİ
İyi Parti’de de İl Başkanı Mehmet Başaran kesin milletvekili adayı. Başaran son günlerde üye sayısını rekor seviyeye çıkarmak için var gücüyle çalışıyor.
İyi Parti Antalya’da trendi yüksek bir parti. Bu nedenle Antalya’dan beklentileri de çok yüksek. Biliyoruz ki bir çok kişi hızla giden trene atlamak için fırsat bekliyor. Trene şimdi binerse, önümüzdeki virajda ne olacak bilemediği için anket sonuçları ve seçim startının resmen verilmesini bekliyorlar. Ondan sonra siz seyreyleyin Hindistan’daki tren fotoğrafları gibi salkım saçak İyi parti trenine binmeye çalışanları.
Burada iki önemli çatışma ön plana çıkacak. İlki partinin yükünü çekenler ile partiye 5 kuruşluk faydası olmayıp, partinin etinden sütünden faydalanmaya çalışanlar. İkincisi ise kenarda bekleyip, hızını aldığı anda trene atlayacak olanlar ile trenin eski sakinleri arasında büyük sıkıntı yaşayacaklar.
Ama Mehmet Başaran’ın hedefi partinin sırtından milletvekilliğini kazanacak olanlar değil, partiye oy getirebilecek, potansiyeli olan adaylar ile yol yürüyecektir. Ama bu potansiyel, öyle “Bilmem kimin düğününe katıldık” başlığı ile hazır kalabalıkta fotoğraf çektirip sosyal medyada yayınlayanlar değil elbette. Gerçekte, realitede her kesimden Ak Parti’den, CHP’den veya HDP’den oy devşirebilme potansiyeli olanlar o kadroya girebilecek.
İyi Parti’de Mehmet Başaran’dan sonra kim il başkanı olacak? Sorusu elbette var.
İl Başkanı kim olur bilmiyorum ama kimin olmayacağını biliyorum.
Genel Başkan Meral Akşener’in tam güvenip, yetki verdiği ve ilerleyen günlerde genel merkezde önemli görevlerde göreceğimizi tahmin ettiğim Mehmet Başaran’ın istemediği hiç kimse İl Başkanı olmayacak onu söyleyebilirim.
CHP
CHP’de durum birazcık stabil
İl Başkanı Nuri Cengiz beyefendi asla milletvekilliği konusunu dillendirmiyor. Ama gönlünde aslan yatıyor mu? Siyaset yapan herkesin gönlünde mutlaka aslan, zamanı geldiğinde sahnelere çıkıp kükremek için bekliyor. Hedefi olmayan neden siyaset yapsın ki?
Vatan, Millet, Sakarya demeyin yemezler!
CHP’de Sayın Nuri Cengiz’in işi de gerçekten çok zor. “Bizde biat kültürü yok” cümlesinin ardına saklanarak eleştiri diyemeyeceğim cümlelerle ağızlarına geleni abuk-subuk konuşuyorlar. İncir çekirdeğini doldurmayacak konularla il başkanını canından bezdiren tiplere tahammül etmek ne kadar zor.
Bazı partilileri size tarif etmem gerekiyor. Hani arsasını mütahite verip, 10 katlı 20 daireli binadan kendisine 3 daire düşen vatandaş vardır ya, hani arsasını verdiği için hala arsanın kendisine ait olduğunu düşünüp, kalan 17 daire sahibini de kendisinin kiracısı gibi görüp, zort zort hareketlerle oturanları hizaya sokmaya çalışan tip vardır ya.
Hah bazı CHP’liler tıpkı onlar gibi. Kendilerini arsa sahibi zannedip, başka partilileri kiracı gibi görüyorlar ve kendilerinde onları hizaya getirecek yetki var zannediyorlar.
Bu tiplerden de en fazla nasibini maalesef il başkanı alıyor. “Niye onunla görüştün, niye buna yüz veriyorsunuz. Kovun partiden. Bu belediye başkanına şöyle söyle, o belediye başkanına böyle davran” gibi, gibi örnekleri çoğaltabiliriz.
CHP Antalya’daki cak-cıbırak konuları geçersek şimdilik içten içe fokurdayarak bekliyorlar.
Sokağa çıksa 10 kişinin tanıyıp da oy vermeyeceği isimler bile hevesli hevesli piyasada görünmeye çalışıyorlar. Herkes siyaset yapmak için heves edebilir. Gönlündeki partiyle yol yürümek isteyebilir. Ancak kişinin bir de kendi potansiyelini bilmesi gerekiyor.
Yukarda bir kısım CHP’lilerden bahsettim. CHP içindeki başka bir versiyon daha var. Sadece inanmak istediklerini duydukları zaman mutlu oluyor ve asla onlara olayın başka bir boyutu olabileceği gerçeğini kabul ettiremiyorsunuz. Kendi aralarında yaptıkları dedikodulara kendileri inanıyorlar ve bunlarla harmanlanıp duruyorlar. Her olayda komplo teorileri üretiyorlar.
Atıyorum birisi elinden Lara sahilindeki plajı gittiği için, çıkarına dokunulduğu için “Muhittin Böcek tatile çıkmış” diye haber yayınladığı andan itibaren aynı gün saat 15.00’da kurmaylarıyla belediyede toplantıda olan Böcek’i Maldiv adalarında olduğunu zannediyorlar. Başkanın toplantıda olduğuna gözleriyle, fiziken şahit olduğunu söyleyeni ise bir anda Böcek yandaşı ilan ediyorlar.
O derece yani!
Her neyse, bu seçimde CHP’de milletvekili aday adayları başvurusunda rekor seviyede olacaktır diye tahmin ediyorum.
Allah öncelikle CHP İl Başkanı Nuri Cengiz’e güç, kuvvet ve ruh sağlığını koruma iradesi versin. Ardından genel merkezde bulunan Genel Başkan yardımcılarına, danışmanlarına ve parti yetkililerine derman versin.
HDP
HDP Antalya kadrolarını tanımıyorum. Hiç bağlantım yok ve olmadı da. Ama görünüşe göre, siyasi havaya göre HDP Antalya’dan en az 2 vekil çıkarabilecek gerçeğini de dile getirmek lazım.
Burada şu önemli HDP Ankara’da kendisine lazım olan kişiyi kontenjan aday olarak yine Antalya’dan mı gösterecek, yoksa Antalya’daki HDP’lileri temsilen aday mı çıkaracak? Bana kalırsa önceki sistemle ilki kontenjan, diğerleri Antalya’yı temsilen milletvekili sıralaması yapılacaktır.
Ama şu kesin HDP’nin Antalya’daki oyları yükseldi.
Bu günlük siyasi değerlendirmelerimiz bu kadar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.