SÖZCÜ TARUMAR OLDU

SÖZCÜ TARUMAR OLDU 

Dün Büyükşehir Belediyesi’nin meclis toplantısı vardı. İşlerimin yoğunluğundan katılamadım ama Ak Parti sözcüsü Ali Çetin ile ABB Başkanı Muhittin Böcek’in atışmasını videodan izledim. ABB Başkanı Muhittin Böcek, Ak Parti sözcüsü Ali Çetin’i tarumar etti.

Baştan belirteyim ki, videonun devamı olmadığı için elbette bire bir ne söylendiğini bilmiyorum ama Büyükşehir Belediyesi sosyal medya uzmanlarının çokça yerlerinden kesip, biçip montajladığı videosundan izlediğim için böyle söylüyorum.

(Bu arada ABB’nin sevgili sosyal medya ekibi, montajınızı düzgün yapın lütfen. Daha geçtiğimiz günlerde tonla para verilip montaj ve televizyon yayın seti aldırdınız. Bari kullanmasını iyi bilen birisini başına oturtun. Sayın Böcek’in kafası bir o yanda, bir bu yandaydı. Yaptığınız kurgu da, montaj çok amatörceydi)

Her neyse, Ak Parti cenahına sesleniyorum. Yılların tecrübelisi ve lafı gediğine koymasıyla bilinen Muhittin Böcek’le, sözcünüz Ali Çetin’le baş edemezsiniz.

Bakın İstanbul Büyükşehir Belediyesine, Sayın İmamoğlu’nun karşısına koymuşlar Tevfik Göksu’yu kök söktürüyor. Yeri geliyor, Göksu’nun ekibi oturup meclis konuşmalarını montajlayıp, kısaltıp mini videolar olarak sosyal medyaya salıyorlar.

Sizi orada en iyi temsil edebilecek, gerektiğinde belediye başkanlığı tecrübesini konuşturacak, gerektiğinde kürsülerde, tribünlere hitap etmesini bilecek, hazır cevaplığı ile Kepez belediye Başkanı Hakan Tütüncü’dür. Elindeki kağıtta yazdığını bile okuyamayan Ali Çetin değil.

Ayrıca Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün çok tecrübeli bir sosyal medya ekibi var.

Haddim değil ama bırakın Hakan Tütüncü’ye bu işi, seyreyleyin meclisteki değişimi.

Benden söylemesi, siz böyle devam ettikçe algı her geçen gün değişir.

VİP MİNİBÜS

Her neyse, geçelim diğer konuya

Belediye işleyişini takip edenler bilir. Büyükşehir Belediyesinde bir gençlik meclisi kuruldu. Gençlik meclis başkanlığına ise Konyaaltı İlçe Gençlik Kolları Başkanı olan Sayın Ozan Şükrü Kayapınar isimli genç bir arkadaşımız atandı. Hayırlı olsun; başarılarının devamını diliyorum.

Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi geçenlerde meclis salonunda toplandı. Gündem maddelerinden birisinin “Gençliğin sorunlarını tespit ettirmek için kamuoyu araştırması yaptırmak” gibi bir şey olduğunu söylediler. Bu kamuoyu araştırması herhalde birileri babasının hayrına yapacak değil. Galibe gençlerimiz kendilerine (varsa) ayrılan bütçeyi gençlerin sorunlarını öğrenmek için araştırma şirketine yatıracaklar. Yani işin ucunda yine para var gibi geliyor bana.

Ama bu gündem maddesi doğru olmayabilir diye İnternet sayfalarında baktım, Büyükşehir Belediyesinin gençlik meclisinin böyle bir gündem maddesi görüşülmüş mü? Diye. Bulamadım.

Eğer gençlik meclisinde görüşülen bu madde doğru ise canlarım siz genç değil misiniz? Gençliğin sorunlarını 50 yaşında ben mi bileceğim. Ama size zahmet olmasın, 18 yaşındaki yeğenimden biliyorum, en büyük sorunu artan teknoloji fiyatları nedeniyle istediği üst segmentte bilgisayar alamamak, cep telefonundaki internet kotasının çabuk dolması, istediği kıyafetlerin fiyatlarının uçması, otobüs ücretlerine gelen zamlar gibi.

Şimdilerde en büyük kabusu ise arzu ettiği ve yeteneği olduğu dalda değil de alacağı puana göre hiç istemediği bir bölümde üniversite öğrenimi görmek ve bunu maalesef ömür boyu meslek olarak isminin başında yer alması.

Gelelim diğer iddiaya ki, bu bana göre daha cafcaflı bir iddia.

İddia edilenler şöyle,

Gençlik Meclisi Başkanımız Sayın Ozan Şükrü Kaya, geçtiğimiz günlerde “Belediyenin kendisine verdiği yetkiyi” kullanarak gerçek yetkili birisinin kapısını çalar ve der ki, “Çalışmalarımızda ve makam aracı olarak kullanılmak üzere VİP minibüs tahsis edilmesini istiyorum. Ayrıca Belediye Başkanı meclis salonuna giriyorken, arka kapıdan geliyor ve direk meclis salonunda makama oturuyor. Ben de aynısını yapmak istiyorum. Meclis toplandıktan sonra Başkan Böcek’in kullandığı kapıdan girip, meclisi yönetmek istiyorum” diyor.

Doğal olarak yetkili arkadaş “Gençlik meclisinin” ne anlama geldiğini anlatarak, taleplerinin yasal olmadığını ve yasal olarak kendisine bir makam VİP minibüsü tahsis edemeyeceklerini söylüyor. Ozan Şükrü Kayapınar kardeşimiz ise bu yetkiliyi “Seni abime söyleyeceğim” diyerek odasından ayrılıyor.

Ha bu arada “Abim” dediği kişi, Sayın Muhittin Böcek, değil elbette.

Sevgili Şükrü Kayapınar kardeşim, kimse söylememiştir belki ama ben söyleyeyim. (Gözlerini kapa ve burada kısık sesle kulağıma fısıldadığımı hayal et) “Cancazım, bir kümeste bir horoz olur. Bir şehirde ise bir belediye başkanı oluyor bizim buralarda.

Layık değilsiniz değil asla, bizim gençliğimiz olarak elbette layıksınız. Hatta daha iyilerine de layıksınız. Gönül isterdi ki senin altına VİP minibüsü çekelim.

Dükkan senin ama yine de bu talebini Muhittin Böcek duymasın.