SÜRGÜNLER
Aylardan bu yana belediyelerdeki sürgünlerden bahsediyorlar. Hemen aklınıza Büyükşehir gelmesin. Büyükşehir başta olmak üzere her belediyenin personel kapasitesine göre sürgünlerden bahsediyoruz.
Muratpaşa'da, Kepez'de Döşemealtı'nda ve Konyaaltı'nda da var bu sürgün muhabbeti. Ama en fazla Büyükşehir'de. Herkesin malumunu açıkça yazmakta sakınca yoktur. Bu gün özel bir işyerine girerken bile torpil denen mekanizmanın işlememesi mümkün mü? Gariban ekmeğinin derdinde. Sol iktidardaysa sol cenahtan kendisine torpil bulmaya çalışır, sağ iktidardaysa sağ cenahtan kendisine bir tanıdık bulur ve asgari ücretle bir işe girebilmek için çabalar.
Büyükşehir'de sürgüne göndermek kolay. İlçe belediyeleri en fazla en kötü yerlerde görevlendirme yapmayla bu işi çözüyor. Ama Büyükşehir personelin ikamet ettiği yerin en uç noktasına görevlendirmekte sakınca görmüyor. Bunlardan bir tanesini anlatacağım size. Başlarında baba yok, anne tarafından büyütülmüş 4 evlat var. Bunlardan sadece bir tanesi çalışıyor. Onu da Menderes Türel başkan döneminde işe girdiği gerekçesiyle Gündoğmuş'a gönderilmiş. Bir yerde istifaya zorlanıyor. Yani "Biz atmadık ama kendisi istifa etti" denilsin diye.
Bu kızcağız bir yandan işini kaybetmemek için gönderildiği yerde çalışıyor, orada kira veriyor. Arttırabildiğini kent merkezindeki annesine ve okulda okuyan kardeşlerine para göndermeye çalışıyor.
"Türel döneminde sürgünler vardı onları neden yazmadın" diye soranlara cevabım ise, ilki Sayın Türel belediye başkanı olduğu zaman ben gazetecilik yapmıyor, sağlık sorunları ile boğuşuyordum. Son bir yılında mesleğe geri dönmüştüm. İkincisi Türel dönemindeki görevlendirilmeleri inceledim. Sayın Türel maaşı en az 5 bin törkiş liranın aşağısında olmayan ( Ki bu gün o maaşlar 7-8 binden aşağı değil) Akaydın'ın kalburüstü tabir edilen adamlarını belediyeden uzaklaştırmış.
Ama burada durum öyle değil. Şimdi Türel dönemindeki kalburüstü adamlar koltuklarının keyfini çıkartıyorlar, en alttaki, asgari ücretle çalışan personel sürgünde. Asıl torpil yukardaydı arkadaşlar. Bu garibanlara sahip çıkacak kimse yok diye mi bunlar oluyor?
Ayrıca yaptığınız her fena davranışta "Türel döneminde şöyle yapıyorlardı" diyerek kendinize argüman geliştirmeyin. Bu sizin beddua almanıza engel olmaz. İyi sonuçları olmayan bir işlemi kendinize örnek alarak, yaptığınız uygulamalara referans göstermeniz size kazandırmaz, aksine kaybettirir.
Garibana kıymayın efendiler!
NOT-1: İl Milli Eğitim Müdürlüğünden Mehmet Karakaş hocamızın Büyükşehir'e geçişi konusunda son işlemlerin yapıldığı bilgisi geldi. İnşallah işleri su gibi akar gider, olur. Şimdilik hayırlı olsun diyoruz.
NOT-2: Konyaaltı'ndan gelen bilgilere göre bu güne kadar 110 kişi işe alınmış. Bunlardan 5 veya 6 tanesi hariç, Konyaaltı bölgesinin insanıyla hiç bir ilgilerinin olmadığı söylendi. İşe alımlarda özellikle Güneydoğu bölgesi doğumluların tercih edilmesi, nüfusu batı bölgeleri illerinde kayıtlı olup, işe başvuranlarda bir nebze burukluk ve şüphe yaşanmasına neden olmuş.
Bazı örnekler verdiler, Mesela "Adam Tunceli'de ikamet ediyor. Konyaaltı Belediyesine işe girdikten sonra ikametini Antalya'ya aldırdığını" iddia ettiler.
Hele bir de CHP'li bazı Genel Başkan Yardımcılarının yeğenlerinin, hısımlarının işe alınma mevzusu var ki, hangi birisini yazalım bilemedim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.