Bayram bitti arkadaşlar. Şimdi yeniden iş zamanı. .
Herkese işlerinde kolaylıklar diliyorum.
Bu arada bende birkaç gün kafa dinlemiş oldum. Elbette kafa dinlerken sosyal medyadan ve haberlerden geri kalmadık.
Geçenlerde bir internet sitesinde haber okurken bir şey dikkatimi çekti. Ünlü motor yarışçısı Kenan Sofuoğlu ile ilgili olarak bu güne kadar meclisin iki oturumuna katıldığı, biri yemin etmeye, diğeri de başka bir oturuma katıldığı hakkındaydı.
Sayın Sofuoğlu, her halde geçerken meclis binasını gördü ve “AA galiba ben bu meclisin vekiliyim” diyerek içeri girip, kulislerde dolaştı ve bir oturuma katıldı da böylece meclise iki defa gittiği kayıtlara girmiş oldu.
Haberin altında ise “Son yasama yılında sadece 35 kanun yürürlüğe girdi. Maaş ve yollukları 60 bin TL'yi aşan milletvekillerinin Meclis performansı da her geçen gün düşüyor. 581 milletvekilinin 286'sı AKP'ye ait. CHP'nin sandalye sayısı 134, HDP'nin 56, MHP'nin 47, İYİ Parti'nin 37, TİP'in 4, DP'nin ve Memleket Partisi'nin iki ve BBP'nin, DEVA'nın, DBP'nin, SP'nin, Yenilik Partisi'nin, Zafer Partisi'nin bir. 7 de bağımsız vekil var. Bu milletvekillerinden 33'ü bir yasama yılı boyunca neredeyse hiç çalışmadı.” Diyordu.
Haberin devamında ise “Faaliyeti olmayan vekillerin isimlerinden bazıları ise şöyle: “AKP'den Tuğrul Türkeş, Fatih Şahin, Fetani Battal, Feyzi Berdibek, Sena Nur Çelik, Ebubekir Bal, Mehmet Özhaseki, Cemil Yaman, Kenan Sofuoğlu, Eşref Fakıbaba, Mehmet Altay. CHP'den Deniz Baykal…” yazmıştı.
Haberin içinde yer alan milletvekillerinden maalesef ikisinin birden Antalya’dan olması bir Antalya’lı olarak bizi üzmüştür.
Ak Partili Sena Nur Çelik ismini Antalya’da duyan bile yok. Ak Parti için gerekli bir isim olabilir. Ancak Antalya için gerekli bir isim olmadığını düşünüyorum. Antalya için kayıp bir vekilliktir maalesef.
Yıllardan bu yana, Antalya’nın kahrını Dış İşleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ile Mustafa Köse birlikte çekiyorlar. Şimdi haklarını yemeyelim. Sayın Çavuşoğlu ve Köse’nin liderliğinde diğer vekillerde ki özellikle Atay Uslu vekilin hakkını burada yememek lazım, çalışıyorlar. Ama kardeşim bunca kahrı bu kadar vekil çekerken, sena Nur Çelik’in esamesinin bile okunmaması bizi üzüyor.
Antalya’dan gelen hiçbir heyetle teması olmaz, teşkilat ile teması yok, hiçbir il-ilçe başkanlarını kabul ettiğini görmedik bu güne kadar. Antalya’nın hiçbir sorununda bir köşesinden tuttuğundan haberimiz olmadı. Madem öyle, bir dahaki seçimde ailesiyle birlikte iş faaliyetlerini sürdürdükleri İstanbul’dan vekil olarak gösterilmesi daha doğru olacaktır.
Diğer isim ise Deniz Baykal’dır. Tamam kardeşim, CHP’ye büyük emek vermiştir. İsmini CHP tarihine yazdırmıştır. Elbette Türk siyasetine katkısı bulunmuştur. Ama arkadaş vekil seçildikten aylar sonra yemin etmeye kürsüye çıktı. O’da vekillik maaşını alabilmek, vekilliğini devam ettirmek için.
Hastalandıktan sonra bir defaya mahsus vefa örneğidir, nezaketen vekillik teklif edilmiştir ama kardeşim, sen niye kabul ediyorsun. Ailesi neden böyle bir şeye izin verdi anlamış değilim.
Şimdi millet özellikle sosyal medyada ağzının dolusu hakaretleri yağdırıyor. Ağıza alınmayacak şeyleri sıralıyorlar.
Ne gerek vardı bunlara. Hastalığının ardından sessizce köşesine çekilseydi saygınlığından bir gram kaybetmeyecekti. Şimdi hem milletin ağzına sakız oldu, hem Antalya bir vekil kaybetmiş oldu. Antalya için o mecliste mücadele edecek vekil lazım bize.
CHP yönetimi önümüzdeki genel seçimlerde Antalya’nın sırtında bir kambur gibi oturan Deniz Baykal’ı artık bir köşeye alıp dinlendirmesi lazım. Adama mezarda da vekillik yaptıracak haliniz yok ya. Yazıktır yahu.
Ama bu arada Deniz Baykal’ın boşalan vekillik koltuğuna babadan-oğula-kıza misali torununu veliaht olarak “En genç vekil” kisvesi adı altında meclise taşımaya kalkmayın da, kimi vekil gösterirseniz gösterin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.