Dün akşam arkadaşlarla birlikte ilk defa Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün en iyi sosyal projelerinden birisi olan Kepez Balık Pazarına gittik.
Gerçekten kısa sürede harika bir yer olmuş.
Ucuz ve kaliteli balık yiyebileceğiniz müthiş bir mekan. Belki yeni olduğu için bilmiyorum her yer tertemiz. Mini bir pazarı var. Yöresel ihtiyaçlarınızın da karşılayabileceğiniz harika bir yer.
Ortaya asırlık bir zeytin ağacı konulmuş, duvar kenarlarına begonviller ekilmiş. Daha girerken içeri doğru ferahlığı hissediyorsunuz.
Meydanda keşke bir de çınar ağacı dikilseymiş dedim içimden. Hiç olmaz ise üç gün sonra sıcak oldu diye pazarın üzerini kapatıp, zeytin ağacını da kuruturlar. inşallah öyle bir şey olmaz diye düşündüm.
Ulaşım kolay, araçla giderseniz park sorunu yok.
Biz gittiğimizde yavaş yavaş insanlar aileleriyle birlikte geliyordu. Müthiş ihtiyaç olan bir yermiş meğer.
Ama daha balık pazarına daha girmeden kompleksin bitişiğine mini ama mimarisi güzel bir mescitin büyüğü cami tarzında bir ibadethane de inşa etmişler.
Önce hem yan tarafta iki alış-veriş merkezi var cemaat ordan geliyordur, buraya gelenler de gidebilirler diye düşündüm ama alış veriş merkezlerinin içinde zaten mescit vardı.
Sonra jeton düştü.
Sayın Tütüncü, Kepez Belediye Başkanlığı görevinden ayrıldıktan sonra bile o balık pazarında alkollü hale getirilmesin ve fiyatları uçurmasınlar diye böyle bir yöntemi uygulamış.
Biliyorsunuz restorantlara kadehte içki ruhsatı verilmesi için ibadethane ve okullara belli bir mesafede olması gerekiyor.
Kendisi içkili restorant ruhsatı zaten vermezdi ama ya Kepez Belediye Başkanlığı sona erdikten sonra yerine gelen belediye başkanı, işletmecilerin “Alkol olmayınca para kazanamıyoruz” sızlanmaları ve dayatma ihtimali üzerine ‘Ya içki ruhsatı verirse’ diye balık pazarı daha yapım aşamasında mini camiyi dikerek bu sorunu kökten çözmüş.
Bence iyi de olmuş!
Zira oralar içkili restorantlara çevrildikten sonra çoğu aileler oralara giremez, fiyatlar uçuşmaya başlardı. Biliyorsunuz içki şişede durduğu gibi durmuyor. Alkol alındıktan sonra kavgası-gürültüsü rezilliği bol olan bir yer haline gelirdi.
Yenim ediyorum bu Hakan Tütüncü cin gibi adam. Karikatürist İrfan Sayar’ın yarattığı karakter olan Zihni Sinir gibi nasıl da düşünüp bulmuş bu ‘proceyi’ diye kendi kendime gülümsedim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.